FETÖ’nün hain 15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlık sonuçlanmasından sonra, dün sözde o malum cemaatle uzaktan yakından bağlantısı olanlar, bugün ise bir numaralı düşman kesildiler.
Bu düşmanlıklarında gerçekten samimi olsalar, ortaya koydukları söylemleri gerçekleştirilen o hain darbe teşebbüsünün yanlışlığını göz önüne serme adına yapsalar, bu söylemlerin hepsini baş tacı yapacağız. Ama işin özü bu değil.
İçlerinde belli bir kesim bu çıkışlarında her ne kadar samimi olsa da, büyük çoğunluğunda samimiyetsizlik hat safhada. Kimisi yaşadığı korku adına karanlık geçmişini ört bas etmek için, kimisi de yasal olmayan işlerini örtbas etme adına, akla hayale gelmeyecek entrikalar içerisinde.
Hata bu iş o kadar sulandırıldı ki, bu işten rahatsız olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ ile mücadele konusunda yaptığı değerlendirme toplantısında "FETÖ'den ihraç edilenleri kriptolar seçti, asıl kriptolar ise hale görevde" şeklindeki sorulan bir soruya şu şekilde yanıt vermişti.
"Bunu söyleyenler kendilerine göre doğru da söyleyebilirler. Ama şu var ki at izi, it izine karışmış vaziyette. 'Ben bir şey atayım da nasılsa tutar' diyenler var. Bazıları böyle yapıyor. Özellikle yazılı ve görsel medya dünyasında bu çok var. Bazen fırsat bulduğumda TV'leri izliyorum. Öyle yorumlar yapıyorlar ki suçladıkları o insanın bu işle hiç alakası yok. Ama o insana o yaftayı yapıştırıyor. Bu tür yanlışlıklardan uzak durmak lazım”
Erdoğan’ın bu açıklamasının ardından, kin ve gareze dayalı, kişisel hesaplaşmalara dayalı ihbar ve şikâyetlerin önüne geçmek için, yapılan ihbar ve şikâyetler ince elenip sık dokundu. Asılsız ihbar ve şikayetlerde bulunanlar ile ilgili cezai süreçler uygulandı. Bu adımlar bir nebzede olsa asılsız ihbarların önüne geçildi.
Ama hain darbe teşebbüsünün üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen, hala gün oluyor sosyal medyada, gün oluyor gazete sayfalarında, bazı kişilerce isim verilmeden FETÖ adı altında bir yerlere göndermelerde bulunuluyor.
Oysa hepimizin bildiği gibi 15 Temmuz günü milletimiz en uzun gecesini yaşayarak 248 şehit verdi ve 2 bin 196 vatandaşımız ise yaralandı. Ülkemizin bütünlüğüne kast edilen bu İhanet girişimi halkın sokağa çıkması ve TSK içindeki çoğunluğun destek vermemesi üzerine hezimete uğradı.
Bundan dolayıdır ki, sosyal medya paylaşımlarında ve gazete sayfalarında, isim vermeden bu suça uzaktan yakından alakası olanlarla ilgili göndermede bulunanlar, ellerinde bir bilgi ve done varsa bunu bir vatandaşlık görevi olarak görüp, ülkemizin kolluk görevlilerine bilgi vermeliler. Aksi halde bu yaptıkları klavye milliyetçiliğinin yanı sıra, kirli işlerini örtbas etme etmek için sağa sola çamur atmaktan öteye geçmez. Bu gündem saptırmaya yönelik atılan adım ise bir suçtur. Sosyal medyada ki en ufak bir paylaşımı mercek altına alan bilişim suçları, bu paylaşımları da mercek altına alarak, gerekli süreci başlatmalıdırlar.
Hiç kimsenin, bu ülkenin bütünlüğüne kast eden bu hain darbe teşebbüsünün sulandırarak, kendi çıkarları için kullanma hakkı olamaz. Hele ki buradaki amaç kendi çirkinliklerini ört bas etmekse.