Aksu’da Demokrasinin ilk öncü ailesi diye yazıma başlamak istiyorum. Çünkü Aksu, 1977 yılında ilk belediyesine kavuşuyor. Yani demokrasi yolunda ilk adımı atıyor. Ve bu adımın öncüsü Belde Belediye Başkanlığına seçilen Ahmet Ateşle taçlanıyor. Ahmet Ateş’in 8 çocuğu var bu çocukların şu anki en büyük abisi Mehmet Şevki Ateş ve Okul Müdürü Cemal Ateş Aksu’da ikamet ediyor. Mehmet Şevki Ateş ailenin en büyüğü olarak hem babasının hem de kendi yaşam hikâyesini gazetemize anlattı. Nereden nereye gelmiş bir Aksu. Onca yokluk, onca çekilen çile. Başarılı bir baba, hiç yılmadan yeniliklere ve ilklere imza atan bir aile ve belde reisi. Mehmet Ateş, babamla ne kadar övünsem az kalır diye söze başlıyor. Hayat hikâyesini dinleyince övünmekte ne kadar haklı olduğunun kanaatine sizde varacaksınız. İşte o yaşanmışlıklardan sayfamıza taşıyabildiklerimiz;
Babanız Ahmet Ateş, Aksu Beldesinin İlk Belediye Başkanı. Babanızın yaşam öyküsünden başlayalım mı?
Evvela babamın çocukluğundan başlamak istiyorum. 1924 yılında dünyaya gelmiş ve gözünü Macun Mahallesinde açmış. Atalarımız iki asır öncesi burayı yurt edinmişler.
Hacı İsalı Yörüklerinin son temsilcileri bizim sülalemizdir…
Babamın Büyük babaları iki asır öncesinden Isparta- Antalya arasında konar- göçer Hacı İsalı Yörüklerinden. Büyük büyük babam Öksüz Hasan, Isparta yaylasında iken toprak dam deniliyor o zamanlar, evlerin pencereleri tavanda. İneklerin sahibi tarafından hayvanlara niye bakmadın diye silahla damdaki evin penceresinden ateş ediyor dedeme ve tüfeğin saçması dedemin gözüne isabet ediyor. Dedem Öksüz Hasan, can havliyle kendisine ateş edene karşılık verince, ateş ettiği kişi orada ölüyor. Hal böyle olunca büyük babam Isparta’da ne kadar malı, mülkü varsa hepsini bırakıyor ve oradan kaçıyor. Adana yaylasına sığınıyor. O zamanlar bir ilde cinayet işlediğin vakit başka bir ile gidince berat etmiş sayılıyor ve ceza almıyorlarmış. Antalya yaylasında Hacı İsa Yörükleriyle hayatına devam ediyor ve bu yöreden bir hanımla evleniyor. Hacı İsalı Yörüklerinin son temsilcisi bizim sülalemizdir.
Macun (Aksu) Köyünün kurucuları anne sülalemiz…
Anne tarafımızın sülalesi Aksu ilçesinin eski adı Macun Köyü. Macun Köyünün kurucuları. Elmalı’nın Macun Köyünden buraya yerleşmişler. Kışın burada kalarak, yazın Elmalı’ya gitmişler. Aksu’nun ilk adı Macun Köyü, daha sonra nahiye olmuş. 1977 yılında Aksu Belde Belediyesi oldu ve ilk belediye başkanı da babam Ahmet Ateş.
Köyün ilk okuryazarı babam…
1938 yılında Köylünün imece usulü yaptığı Macun Okulunun ilk talebelerinden biri yine babam. Kendi köyümüzde ilk okuma yazma bilen tek kişi. İlk Yeni Türkçe alfabelerini öğrenen kişi. Babam okulda teneffüse çıktığı zaman asker aileleri mektuplarını babama okuturlarmış. Köyde okuyan çok az.
Babamın siyasi hayatı muhtarlıkla başladı
Babam 1963 yılında muhtar oldu ve Muhtarlık zamanında Koca belen ilkokulunu babam yaptırdı.
Muhtar adayı olursan sana oy vermem…
Şöyle bir anım var, bunu anlatmak istiyorum size; Babam muhtar adayı olmak istediği zaman babaanneme söyledi. Babaannem muhtar adayı olma evladım, muhtar adayı olursan sana oy vermem ve evi terk ederim giderim dedi. Babamın muhtar olmasını çok istiyordu çevresi ve babamı ikna edip muhtarlık seçimlerinde muhtar seçtiler. Bu seçimde babaannemde annemde babama oy vermediler. Babam muhtar oldu. Babaannem yemin parasını verdi ve bir kova buğdayı başından aşağı döktü öyle bir inanışı vardı babaannemin bunu yapınca yemini bozuluyormuş, böyle de bir anım vardır.
İlklerin öncüsü Babamla ne kadar övünsem az kalır…
Babam Ahmet Ateş Aksu’da Aksu Belde Belediyesi binasını ve Ziraat Bankası Binasını yaptıran kişi, bunların yanında; Antalya’da Antbirlik kurumunun kurucusu, Yönetim Kurulunun ilk yedi kişinin içinde, Aksu Tarım Kredi Kooperatifinin kurucusu, Antalya Ziraat Odasının kurucusu, Dokuma İplik Fabrikasının kurucularından. 1946 da askerden gelmiş babam ve 21 köyün bucak başkanlığını yapmış 1960 ihtilaline kadar. 1963 yılında siyasi partiler kurulduğu zaman babam Antalya’da Adalet Partisi’nin kurucularından. Adalet Partisi kapandıktan sonra Doğruyol Partisinin kurucularından oldu. İlklerin öncüsü Babamla ne kadar övünsem az kalır.
Babam Ahmet Ateş, Aksu’nun Belde Belediyesinin ilk başkanı. Demokrasi yolunda Aksuya ilk başkan olan kişi. 1980 ihtilali 12 Eylül’e kadar belediye başkanıydı babam. İhtilalde görevden alındı.
Çok insan haksız yere hapis edildi…
1960’lı yıllarda okul hayatım bittiği gibi ülkede yaşanan ihtilal nedeniyle Aksu’da ihbarlar başladı. İnsanlar sevmediği kişileri ihbar ettiler. Haksız yere çok insan hapislerde yattı. Sebepsiz ve mesnetsiz yere 1960 ihtilalinde çok insan haksızlık yaşadı. 1980 ihtilalinde de aynı şeyler yaşandı.
Kıtlığın, yokluğun var olduğu zaman dünyaya gelmişiz…
8 kardeşiz. 3 kız ve 5 erkek. Benim büyüğüm Aksu’nun ilk üniversite okuyan kişisi Hasan Bahtiyar Ateş. Yıldız teknik Üniversitesi Harita Kadastro Mühendisliği okudu ve Antalya’da ilk serbest Harita Kadastro Mühendisliği Ofisi açan kişisidir. Vefat etti abimiz.
Dört ev 100 gr’lık bir ekstra çay denirdi o zamanlar, onu dört eve böldüğümüzü bilirim. Bakkal iki kilo erik alana, bir kilo şeker satıyordu. Erik almazsan şeker yok. Babamın reislik dönemiydi, Afyon’dan bir kamyon şeker getirdi ve burada ki bütün halka dağıttı. Mazot yok, şeker yok, kuyruk her yerde o günlerden bu günlere geldik ayağımızda lastik ayakkabı, çarık, şimdi halimize şükürler olsun. Biz kıtlığın ve yokluğun var olduğu zaman dünyaya gelmişiz.
Aksu yeşili ağacı olmayan bir yerdi…
1978 yılında ilk sondajı babam yaptırdı. Aksu o zaman kuraktı. Sondajla su çıkartıldıktan sonra Aksu bu kadar yeşillendi. Tarım yapılmaya başlandı. Sebze yetiştiriciliği ve meyve ağaçları oluştu. Sadece pamuk ve buğday vardı ve hayvancılık yapılıyordu. Her evde birkaç inek vardı onu satar onunla bir yıl geçinirlerdi. Antalya’dan buraya günde sadece bir minibüs sefer yapardı. Antalya’ya gidip dönüş seferine yetişemezsek yürüyerek gelirdik. Antalya’ya yoğurt, yağ vb. satmak için gidilirdi yâda bir mahkemeniz varsa yâda resmi bir işiniz varsa giderdik, başka türlü gidip gelmek yok, yaya üç saat gidip üç saat geleceksiniz.
Babamdan müsaade almadan bir tane başıma şapka dahi almazdım
Eşim Hafize Ateş’le görücü usulü evlendik. Ne ben onu gördüm nede o beni. Aile büyükleri karar verdi bizde evlendik. 3-4 aile aynı evde yaşadık. Birbirimizden hiç şikâyet etmedik. Ben evli ve 4 çocuklu olduğum halde babamdan müsaade almadan bir tane başıma şapka dahi almazdım.
Babanızı ve yaptıklarını çok güzel anlattınız. Sizi de çok kısa tanıyalım ve sizin ihtilal dönemlerinde bizzat tanık olduğunuz bir olay oldu mu? Söyleşimizi bununla sonlandırmak isteriz…
1947 yılında bu evde doğdum. İlkokulu Macun okulunda okudum. Babam bizi iki yaş küçük yazdırmış nüfusa. Okula gidip gelirken biraz güçlü olalım diye. İlkokulu bitirdim Öğretmen okuluna kayıt yaptırdım.
Ahirette o öğretmenlerden hakkımı alacağım…
1961 yılında Öğretmen okulunda okuyorum, öğretmenlerimiz babamın Demokrat Partili olduğunu biliyor. Bana dediler ki, o tarihlerde yayınlanan ismini buradan söylemek istemiyorum, şu gazete ve dergileri okursan seni derslerden geçiririz ama şu gazete ve dergileri okursan bırakırız dediler ve beni üç dersten bıraktılar. Babam okula devam etmememi söyledi. Ahirette o öğretmenlerden hakkımı alacağım. Kayıtlara özürsüz bırakma diye geçti, okul hayatım öylece son buldu. Okulu bırakınca çiftçilik ve hayvancılık yaptım. 1999 ve 2009 yılları arasında Aksu Belde Belediyesinde Meclis Üyeliği görevinde bulundum.
Söyleşi için çok teşekkür ediyorum.
Bu hafta ilklerin öncüsü bir aileyi tanıdık. Başkan Ahmet Ateşi oğlundan dinledik. Demokrasinin Aksuyla buluştuğu yıllara gittik. İmkânsızlıklar içinde imkânlar oluşturan güzel bir insanı ve ülkesi vatanı için yaptıkları. Yaşadıklarımızın bir önemi yok çünkü onlar bizi ilgilendirir, önemli olan yaşattıklarımız çünkü yaşattıklarımız toplumu ilgilendirir.