1064 GEÇİCİ KAMU İŞÇİSİNE MÜJDE

AİLE, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, geçici işçilerin 2019'da çalışma sürelerini 9 ay 29 güne kadar uzattıklarını belirterek, "Tarım ve orman sektöründe çalışan 1064 geçici kamu işçimiz, bu uzatmadan faydalanabilecek. Emekçi kardeşlerimiz ve ailelerine hayırlı, uğurlu olsun" dedi.

02 Ekim 2019 Çarşamba 16:31
1064 GEÇİCİ KAMU İŞÇİSİNE MÜJDE

Aile Bakanı Selçuk: 1064 geçici kamu işçimiz uzatmadan faydalanabilecek

'Türkiye Tarım İşçileri Eğitim Toplantısı', Antalya'nın Kemer ilçesindeki otelde başladı. Toplantıya Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Kültür ve Turizm eski Bakanı ve Bakan Selçuk'un babası Atilla Koç, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve sendika temsilcileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Selçuk, insan onurunu ve iş verimliliğini, çalışma hayatının temel esasları olarak kabul ettiklerini söyledi. Selçuk, "Birini diğerine feda etmeden dengeli ve gerçekçi bir yaklaşım izliyoruz. Sendikalarımız, varlıkları ve işlevleriyle bize burada her zaman güç vermektedir. Üretim ile alın terini, sermaye ile emeği, kazanç ile hakkaniyeti her zaman birlikte ele alıyoruz. Batı toplumlarının henüz 1,5 asır önce önemsemeye başladığı bu kavramlar bizim kültürümüzde binlerce yıldır ehemmiyetini koruyor. Biz bu değerleri ve çalışma anlayışını çalışma hayatı içinde kökleştirmiş bir geleneğe sahibiz" diye konuştu.

1064 GEÇİCİ KAMU İŞÇİSİNE MÜJDE

Bugün herhangi bir sendikaya üye olan yaklaşık 2 milyon işçi olduğunu belirten Selçuk, "Sendikalaşma oranı açısından da iyiye doğru gidişi görmek mümkün. 2013'te yüzde 9 olan işçilerin sendikalaşma oranı, bugün yüzde 14'e yükseldi. 13 milyon 764 bin 63 işçiden 1 milyon 894 bin 170'i sendika üyesi. Bu da yaptığımız çalışmaların yönünü ve etkisini ortaya koyuyor. Geçici işçi kardeşlerimizin 2019 yılında çalışma sürelerini 9 ay 29 güne kadar uzattık. Tarım ve orman sektöründe çalışan 1064 geçici kamu işçimiz, bu uzatmadan faydalanabilecek. Emekçi kardeşlerimiz ve ailelerine hayırlı, uğurlu olsun" dedi.

ATALAY, O GÜN YAŞANANLARI ANLATTI

Türk-İş Genel Başkanı Atalay ise kendisinin de işçi olduğunu belirterek, ilkokul mezunu olduğunu söyledi. Aile kökenini anlatan Atalay, sendika geçmişinden bahsetti. Türkiye'de hiçbir işçiyi ayırt etmeden, herkesin başkanı olduğunu belirten Atalay, toplu iş sözleşmesi imzalanırken yaşananlarla ilgili de açıklama yaptı. Atalay, "Temsil ettiğim insanlara yanlış yapma hakkı, onların hakkının gasbedilmesine müsaadeye hakkımız yok. Bu hayatın biteceğini biliyorum. Dünyada en uzun tapu 53 sene 7 aydır. Ölüm olduğuna göre, aklı olan yanlış yapmaz. Benim toplu sözleşmedeki imzam sembolikti. Orada gündemim tarım işçileri, taşeron işçilerinin zammı, düşük ücretlilerdi. Bakanın elindeki yetki belli; ama ortada bir kararname var. O kararname kalkmadığı sürece bir şey yapamaz. Merdivenlerden inerken, bakana tarım işçilerinin durumunu kimin söylemesi gerektiğine yönelik konuştuk. O da benim söylememi istedi. Rakam ile sıkıntımız yoktu. Benim yapmadığım, söylemediğim bir konu hakkında sürekli haber yaptılar. Yapmadığım, söylemediğim bir mesele yüzünden huzurumu kaçırdılar. Temsil ettiğim insanları satmadım" diye konuştu. 

'KIDEM TAZMİNATI KIRMIZI ÇİZGİMİZ'

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 2 gün önce açıkladığı ekonomik programda kıdem tazminatına yönelik açıklama olmamasının güzel olduğunu dile getiren Atalay, "Her sene gündeme geliyordu, yüzlerce işçi 'dur' dememize rağmen emekli oluyordu. Kıdem tazminatı konusunda aynı noktadayız. Kıdem tazminatı bizim kırmızı çizgimiz. Mevcut yapıdan temsil ettiğimiz insanlar razı" dedi.

'AİLE ODAKLI ÇALIŞMALARA BİRİNCİ ÖNCELİK VERİYORUZ'

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) bünyesinde kurulan 60+ Tazelenme Üniversitesi'nin 2019- 2020 akademik yılı açılış törenine katıldı. Törende Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Kültür ve Turizm eski Bakanı ve Bakan Selçuk'un babası Atilla Koç, AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal ve 60 yaş üstü öğrenciler de yer aldı. Törende konuşan Bakan Selçuk, dünya nüfusunun yüzde 9'unun, 65 yaş üzeri olduğunu, bu oranın 2050'de yüzde 16'ya kadar yükselmesinin beklendiğini söyledi.

Türkiye'de 65 yaş üzerindeki nüfusun toplam nüfusa oranının 2018 sonu itibarıyla yüzde 8,8'ken, 2023'te yüzde 10,2'ye, 2050'de yüzde 21'e ulaşacağının tahmin edildiğini belirten Bakan Selçuk, şunları kaydetti:

"Bu açıdan yaşlılık giderek daha önemli, daha baskın bir sosyal gerçeğe dönüşüyor. Bizler bakanlık olarak toplumda aktif ve sağlıklı yaşlanmanın sayısını artırmak için alınması gereken önlemlerle ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu noktada birinci önceliğimiz, toplumun yaşlı ve gençleriyle bir arada olabilmesi için büyüklerimizi bulunduğu yerde ve ortamda desteklemek. Bizim kültürümüz açısından büyüklerin varlığı, bağlı olduğu ailenin temel direği ve köküdür. Bunun için sosyal yardım ve bakım hizmetlerimizde aile odaklı çalışmalara birinci öncelik veriyoruz. 65 yaşını doldurmuş muhtaç, güçsüz ve kimsesiz vatandaşlarımıza yaşlılık aylığı veriyoruz."



168 BİN YAŞLIYA AİLESİNİN YANINDA EVDE BAKIM DESTEĞİ

Yaşla birlikte ortaya çıkan engellilik durumlarını da göz önüne alarak, 168 bin yaşlıya ailesinin yanında 'evde bakım desteği' verdiklerini anlatan Selçuk, "Belediyelerimiz ile işbirliğinde, koruyucu önleyici bir işlev de üstlenen Yaşlı Destek Programı'nı (YADES) yaygınlaştırıyoruz. Böylece yaşlılarımızın evde bakım ile gündüzlü bakım hizmetlerini destekleyerek özellikle biyo-psiko sosyal bakıma ihtiyacı olanların yaşamlarının kolaylaştırılmasını hedefliyoruz. Çeşitli nedenlerle aileleriyle birlikte olamayan, bakıma muhtaç yaşlılarımızı, sıra gözetmeksizin derhal kurumsal bakım hizmetimizden yararlandırıyoruz" dedi. 

'YAŞLILARI 45 GÜN MİSAFİR EDİYORUZ'

Bakan Selçuk, ülkenin dört bir yanına yayılmış huzurevleriyle sosyal güvencesi olan ya da olmayan tüm yaşlılara hizmet verdiklerini aktardı. Selçuk, "Ekonomik ihtiyacı olan yaşlılar hizmetlerimizden ücretsiz yararlanabiliyor. 2002 yılında 63 huzurevi ve yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerimizde 5 bin kadar yaşlıya hizmet verilirken bugün kamu ve özel dahil toplam 406 kuruluşta, 26 bini aşkın yaşlımız hizmet alıyor. Huzurevlerimizde gündüz bakım hizmeti de sunuyoruz. Bugün itibarıyla 17 ilde gündüz bakım hizmeti sunan toplam 27 kuruluşumuzdan 237 yaşlımız yararlanıyor. Bu sene sonuna kadar gündüz bakım merkezlerini bütün illere yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Ailelerimizin hac, umre gibi uzun dönemli seyahatlerinde veya vefat gibi durumlarda gözleri arkada kalmaması için baktıkları yaşlı büyüklerimizi yatılı kuruluşlarımızda bir yıl içinde 45 güne kadar misafir ediyoruz" diye konuştu.

'YAŞLI YAŞAM EVLERİ'NİN SAYISI 32'YE ÇIKTI

'Yaşlı Yaşam Evleri' modelini geliştirdiklerini belirten Bakan Selçuk, "'Yaşlı Yaşam Evleri'nin Türkiye genelindeki sayısı şu an itibarıyla 32'ye, bakılan yaşlı sayısı ise 129'a ulaştı. Yaşlılarımız için daha fazla neler yapabiliriz, daha iyisini nasıl başarabiliriz, kaygısıyla çalışmalarımızı kararlı şekilde devam ettiriyoruz. Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan 2019'u 'yaşlılar yılı' ilan etti. Biz de bu doğrultuda, yaşlılara yönelik politikalara yön vermek üzere Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Şubat ayında '1'inci Yaşlılık Şurası'nı gerçekleştirdik. Türkiye'den ve dünyanın farklı ülkelerinden gelen 3 bin kişi, bakanlar, bilim insanları ve bürokratların katılımıyla düzenlenen Yaşlılık Şurası ülkemiz için bir ilkti. Şura sonrasında 2023 'Yaşlı Vizyon Belgesi'ni hazırladık" dedi.

TAZELENME ÜNİVERSİTELERİNİN SAYISI ARTACAK

İlki AÜ bünyesinde kurulan tazelenme üniversitelerine övgüde bulunan Bakan Selçuk, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile tazelenme üniversitelerini bütün üniversitelerle yaygınlaştırmayı planladıklarını söyledi. Konuşmasının ardından tazelenme üniversitesinin erkek öğrencisi, kendi ördüğü alışveriş filesini Bakan Selçuk'a hediye etti.


Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA, (DHA) -

Son Güncelleme: 02.10.2019 17:08
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.