Başlıktan da anlaşıldığı gibi bir sorum olacak. Sorunun muhatabı Aksu Belediye Meclis Üyesi İbrahim Köseoğlu. Köseoğlu aynı zamanda 3 dönemdir meclis üyeliği yapıyor. Yani deneyimli bir meclis üyesi ağabeyimiz. Bunun yanı sıra Antalya Ticaret Borsası’nda da görev almışlığı var. Bu kadar deneyim arasında, geçen hafta toplanan Aksu Belediye Meclisi’nde, deneyimine ve yaşına yakışmayan bir adım atması, bu soruyu buradan ona sorma gereksinimi doğurdu. Haliyle bu detay, konuyu bilmeyenlerde haklı bir merak doğurmuştur. O halde bizde anlatmaya başlayalım, belki İbrahim Abimizin vermediği cevaba sizler sayesinde ulaşırız.
Başta da belirtiğim gibi pandemi tedbirleri çerçevesinde uzun bir süredir ara verilen Aksu Belediye Meclis toplantısı, geçen hafta gerçekleşen Temmuz Ayı oturumuyla tekrar açıldı. Oturum oldukça renkli geçti. Bir taraftan Başkan Halil Şahin, 2019 yılında yaptığı çalışmaları içeren Faaliyet Raporu’nu oylamaya sundu, bir taraftan da İmar ile Plan ve Bitçe komisyonlarında görev alacak yeni üyeler belirlendi. Öbür taraftan İYİ Parti ve AK Parti Grup sözcülerinin tartışmaları arasında, Pınarlı ve Çamköy mahallelerinde yapılacak kadastro çalışmalarında bilirkişi olarak görev alacak, o bölge vatandaşlarından komisyonlar oluşturuldu.
Bu kadar yoğunluğun arasında kopmanın yaşandığı an, AK Parti ile MHP Grubu’nun ortak olarak önerdiği encümen adayı isimlerinin oylanmasında oldu. Bu oylamada, ortak liste delindi. AK Partili Hakkı Coşkun, Cumhur İttifakı’nın tam oyunu alırken, MHP’li Kemal Kara 13 oyda kaldı. Yani bir fire verildi. İYİ Parti, DSP ve CHP’nin ortak isim olarak önerdiği DSP’li Mehmet Akif Ordu, muhalefet grubunun 12 sandalyesi bulunmasına rağmen 13 oy aldı.
Eşitlik karşısında ikinci ismin belirlenmesi için, ikinci oylamaya geçildi. İşte o arada ak saçlı, aynı zamanda deneyimli olarak bildiğimiz İbrahim Köseoğlu abimizin sesi birden bire yükseldi. Avazı çıktığı kadar, benim bulunduğum tarafa yönelerek, “Basın mensupları oylamada meclis üyelerini yönlendirmeyelim” şeklinde bağırdı. Haliyle bu tutum mecliste bir şok etkisine neden oldu. Adres ben olunca, “Bana mı söylüyorsun?” diye sordum. Karşılığında evet cevabını alınca, hayretler içerisinde kalarak, sağıma baktım; koca koca adamlar, soluma baktım; yine koca koca adamlar, önümdeki kişilere baktım; yine koca koca yaşını başını almış, sorumluluk sahibi meclis üyelerini görünce, Köseoğlu’na, “Abi, bu adamlar çocuk mu ki, onları yönlendireyim” demeyle yetindim. Çünkü meclisin saygınlığına zede gelmesin düşüncesiyle, lafı da fazla uzatmak istemedim. Sağ olsun olaya sonradan dahil olan Başkan Halil Şahin’de, Köseoğlu’na dönerek, “Boş işlerle uğraşmayın” demesi, benim için sözün bittiği andı.
Ama orada meclis saygınlığından dolayı deneyimli meclis üyemiz İbrahim Abimize söyleyemediğim bazı şeyleri burada söyleyeceğim.
Evet İbrahim abi; yazımın başında sonuna kadar belirttiğim gibi, seni yaş itibariyle deneyimli, taşıdığın unvan bakımından da tecrübeli biliriz. Aksu Belediye Meclisi’nde 3’üncü dönemin. Geçen yıl aynı zamanda 5 yıl süreyle Büyükşehir Meclisi üyesi olarak görev aldın. Borsa meclis üyeliğinde cabası. Hani diyelim Aksu sana dar geldi, 80 bin nüfuslu bir yer. Senin vizyonun ve hayat felsefen karşısında küçük olabilir. Sen ki geçen dönem 2 milyon 500 bin nüfusa hitap eden Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde görev aldın. Kaç kere bir meclis üyesinin seyirci locasına karşı avazı çıktığı kadar bağırdığını gördün. Kaldı ki ortada bir yanlışlık varsa, mensubu olduğun meclisin bir başkanı var. Oturum açıldığında tüm sorumluluk, yönlendirmelerle beraber aklına ne gelirse, meclis başkanının inisiyatifi doğrultusundadır. Oturumlarda konuşmak isteyen üyeler, başkanın izni dahilinde konuşur. Bu bir meclis adabıdır, geleneğidir, görgüsüdür.
Bu gelenek, bu kadar açık ve net iken, bırak meclis içi konuşmayı, seyirci locasına karşı, avazın çıktığı kadarıyla bağırma hakkını nereden alıyorsun. Ayrıca, ağzından çıkan lafın, senle beraber 26 meclis üyesi arkadaşına karşı söylenen ne kadar hakaret vari bir söz olduğunun farkında mısın? O üyelerin her biri sorumluluk sahibi insanlar. Yaşını başını almış, aklı fikri yerinde olan insanlar. Bu insanlar, birileri tarafından yönlendirilecek çağı geçmiş. Kaldı ki, bu kadar senelik meclis üyeliğinde, bunu mu öğrendin. O yüzden bu tutum size hiç yakışmadı. Yaşını başını almış, torun sahibi ve aynı zamanda hayat yaşanmışlıkları çok fazla olan bir İbrahim Abi olarak aklımızda kalman düşüncesiyle, lafı fazla uzatmayacağım. Mutlu ve sağlıklı bir yaşam diliyorum.
