Ülkemizde son zamanlarda kadına ve çocuğa şiddet ve ölümle sonuçlanan olaylar artmaktadır. Gerek sosyal medyadan ve basından takip edebildiğimiz kadarıyla verilen cezalar çok caydırıcı değil.
Şiddet gören ve ardından öldürülen kadınların çocuklarının ve ailelerinin feryadı yürek dağlıyor. Geride kalan çocuklar yetim ve öksüz kaldığı gibi olaylara bizzat şahit oldukları için nefretle büyüyorlar.
Bu konuda parlamentodaki kadın milletvekilleri dut yemiş bülbül misali bu konuyu ciddi olarak gündeme getirmiyorlar. Önce hepsinin parti gözetmeksizin birlik olarak bu konuda ciddi adımlar atmalarını bekliyoruz.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt SELÇUK hanımefendi ve ekibi bu konuda şiddet gören kadınlar ve çocuklar konusuna umarız daha fazla mesai ayırırlar.
Ekonomik özgürlüğü olan kadınlarımız da şiddet görüyor, olmayan da şiddet görüyor. Bu kadınlarımız baş edemediği vakit emniyet güçlerine başvuruyor ve yeterli tedbirler sağlanmıyor olmalı ki adam elini kolunu sallayarak istediği mekanda gelip kadını üstelik çocuklarının gözü önünde öldürebiliyor.
Kadın cinayetleri ülkemizin çok büyük ayıbıdır. Eğer bir kadın eşinden şiddet görüyor ve bunun için yardım istiyorsa bu konu ciddi anlamda ele alınmalı ve şiddet uygulayan koca hiçbir şekilde o kadının yanına yaklaşamamalı.
Önce dövüyor, tehdit ediyor ardından hıncını alamıyor gidip her yerini delik deşik ederek öldürüyor. Bu göz göre göre cinayet ve burada suçlu sadece cinayeti işleyen değil yardım eli uzatamayan, önlemleri yeterli alamayanlardır.
Lütfen, daha sağlıklı toplumlar için bu sağlıksız insanları daha ilk şiddet uygulamasında ıslah çalışması veya farklı cezai işlemlerle önü alınsın. Şiddet şiddeti doğuruyor. Böyle bir ailede yetişen erkek çocukları da ilerisinde rol model babalarının yaptıklarını eşlerine ya da çocuklarına uygulayabiliyorlar. Bunlar hepimizin bildiği konular. Üstelik bu insanlar kendileri ile uzaktan yakından ilgisi olamayan canlara da kıyıyorlar.
En son Ceren Özdemir cinayetinde olduğu gibi. Her şeyden habersiz evine giderken gözü dönmüş, bir katilin kurbanı oluyor. Bakıyorsunuz bu adamın babası da cinayetten hapiste yatmış ve bu insan genç yaşta bir sürü suç işlemiş, masum bir genci yıllar önce 20 yerinden bıçaklamış, çocuk ölümden dönmüş ve bu adam yıllar sonra tahliye ediliyor ve çıkar çıkmaz ilk işi cinayet işlemek oluyor.
Eğer bir kadın karakola gidip kocasını şikayet ediyorsa en son noktaya geldiği için artık dayanamadığı için bu şikayette bulunuyordur. Lütfen bu şikayetler dikkate alınsın “Kocandır; sever de, döver de” tavsiyeleri ile eve gönderilmesin. Uzaklaştırma kararları daha caydırıcı olursa, bu tür insanlar daha sıkı takip edilirse hatta ve hatta canından bezdirecek kadar takip edilirse her yaklaştığında ciddi cezalar verilirse eminim bu kadar cesur bir şekilde bu cinayetler işlenemez.
Devlet, Hükümet, Bakanlıklar, Parlamento, Toplum, Emniyet, Jandarma, Yargıç, Hakim, Avukat, herkes ve her kesim kadına ve çocuğa sahip çıkarsa şiddet yanlısı erkelere hadleri bildirilmiş olur. Şiddet uygulamalar ve cinayetler sona erer diye düşünüyorum.
Kadın, bu toplumun; en değerli varlığı, anası, bacısı, eşi, kızı…
Unutmayalım, her şiddet gören ve her öldürülen kadın demek, en değerli varlığımıza yapılan bir işkencedir. Lütfen buna fırsat vermeyelim ve lütfen görmezden gelmeyelim.
Benim devletim, hükümetim kadına ve çocuğa karşı duyarlıdır, hassastır, güçlüdür. Bu şiddet uygulamaktan başka bir yeteneği olmayan acizlere haddini bildirecektir, inanıyorum.