Yörüklerin keçi kırkma mesaisi başladı

Antalya’da hava sıcaklıklarının yükselmeye başlamasıyla yaylalarda sürülerini bakıma alan Yörükler, keçilerini kırkarak yaz sıcaklarından korumaya çalışıyor. Hayvanların et ve süt verimini artıran kırkma işlemi adeta şölen havasında geçiyor. Renkli kültürleriyle dikkat çeken Toros Dağlarındaki Yörükler, geleneklerini yaşatmaya devam ediyor.

06 Temmuz 2021 Salı 15:32
Yörüklerin keçi kırkma mesaisi başladı

Ayşe Çatlı
ANTALYA (İHA) -
Antalya'nın dağlık ve engebeli araziye sahip yaylalarında kurdukları obalarda ve çadırlarda yaşayan yörükler, özenle besledikleri, her birine isim verdikleri keçilerini şölen havasında kırkıyor. Kırkım sonrasında kirmenle çevrilerek ip haline getirilen ve tezgahlarda elle dokunan keçi kılı da hediyelik eşya, çuval, çanta, halı, kilim ve dekoratif malzemenin yanı sıra kışın soğuktan yazın sıcaktan koruyan çadırların yapımında kullanılıyor.

"Keçi kılından ürünler el emeğiyle hazırlanır"
Manavgat ilçesine bağlı Gebece Mahallesi'nden Akseki'nin Kaklıktaş Yaylasına çıkan Yörüklerden 69 yaşındaki Duran Topaca, her yıl mayıs ayı sonlarında yaylalara çıktıklarını, atalarından kalan kıl keçisi yetiştirme geleneğini yaşatmaya çalıştıklarını söyledi. Topaça, “Burada gelinlerim oğlanlarım, torunların ve hayvanlarım ile yaşıyoruz. Ata mesleği olan hayvancılık mesleğini sürdürüyoruz. Yaylaya çıktığımızda Temmuz ayı girince kıl kesme zamanı gelir. Önce genç keçilerden başlıyoruz. Sonra büyüklerinin kıllarını kesiyoruz. Bu mesleğimiz atalarımızdan beri süre geliyor. Yaklaşık 15 gün sürüyor. Yılda bir kez bu işi yapıyoruz. Çünkü hayvanların biti piresi kalmaz. Daha iyi etlenir" diye konuştu.

"Kültürü yaşatıyorlar"
Keçi kırkımının, yörüklerin geleneklerinden sadece bir tanesi olduğuna değinen Topaca, “Bu işlem keçilerin sağlığı için çok önemli. Hayvanların et ve süt açısından verimini de artırıyor. Tıraşlanan keçi yaz sıcaklarından en az derecede etkilenerek, yaz mevsimini sağlıklı geçiriyor. Ailem ve ben bu geleneği halen sürdürüyoruz. Böylelikle Yörük kültürümüzü de yaşatmış oluyoruz. Keçi kılları daha sonra çadır, dokuma kilim, çul gibi geleneksel Yörük eşyalarının yapımında kullanılıyor” ifadelerini kullandı.
Yörüklerden Selli Topaca ise kıl kırkma işlemini Kırkılan keçi kılının daha sonra kirmenle eğrilip ip haline getirildiğini aktaran Topaca, "Bu ipler yine el tezgahlarında dokunarak iplerden çeşitli desenlerde, boyutlarda halı kilim, çuval, heybe yapılır. Çadır bezi olarak da imal edilir. Çadır bezleri uygun ölçülerde kesilip çadır kurulur. Ama keçilerin rahatlaması için mutlaka kıllarını kesmeliyiz. Mallarımız rahatlaması lazım. Kılları kesilince vücudu dinleniyor. Çocuklar gibi seviniyorlar” dedi.

“Kadın erkek hepsi kesiyor”
Selli Topaça, keçi kırkma işlemini de şöyle anlattı:
"Kıl kesme işini kadın erkek, çocuk herkes birlikte yapıyoruz. Bize torunlarımız bile yardım eder. Bir kişi keçiyi tutuyor, diğeri “kırklık” denilen özel makasla keçilerin kılını kırkıyor. Kırkılan kıllar önce yere dökülüyor ardından toplanarak, çuvallara dolduruluyor ve kilosu 1-1,5 liradan satıyoruz."
Yörüklerden Ramazan Topaça ise bu mevsimde keçilerin kılı mutlaka tıraş edilmesinin önemine dikkat çekerek, “Keçinin kılının kırkılması, keçinin vücudunu dinlendirir. Kılların arasındaki bit, kene gibi yabancı haşerelerin temizlenmesini sağlar. Vücudun örtüsü olan kıllar yenilenir. Keçinin sağlıklı ve verimli olmasını sağlar. Etlenir ve eti lezzetli olur. Kıl kesim işi 10-15 gün devam eder. Eskiden keçilerin kullarını değerlendirirdik. Çuval, çul dokunurdu. Yeni nesil artık bunları yapmıyor. Alan olursa da kilosunu 1-1,5 liradan satıyoruz” dedi.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.