Bahsedeceğim kişi Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım’ın ta kendisi.
Yıldırım’ı dile kolay 20 senedir tanıyorum. İlk tanışıklığımız Pınarlı Belde Belediye Başkanlığından gelir. AK Parti’den Belde Belediye Başkanıyken ihraç edilişinden tutunda, aynı süreçte kısa bir CHP birlikteliği ve akabinde MHP’den yol almasına kadar, adım attığı her evresini yakinen takip etmiş bir gazeteciyim. Zaman zaman yol yürümüşlüğümüz de oldu. Ağzı çok iyi laf yapan, sorunlu gördüğü durumlar karşısın da yerine bir başkan vekili tayin eden ve tereyağından kıl çekermişçesine olaylardan sıyrılan bir özelliğe sahip.
Bunlardan bir tanesi Pınarlı Belde Belediye Başkanıyken verilen su aboneleri. O dönem yerine meclis üyesi Mevlüt Karaçalı’yı vekil olarak tayin etmiş ve Karaçalı attığı imzalardan dolayı yıllarca yargıyla başı derde düşmüştü. Gelinen süreçte 15 yıla yakın süren bir mahkeme süreci.
O dönem ile ilgili birkaç örnek daha verecek olursak, her yılın Mart meclisinde meclise getirilen, bir yıl öncesine ait faaliyet raporlarıyla ilgili güven oylamalarında izlediği strateji. Bilindiği üzere meclis gündemine alınan faaliyet raporlarının oylanmasında, başkanın o yıla ait çalışmaları olumlu yönde kabul görülmediği taktirde başkanlığı düşer.
Yıldırım bilindiği üzere Pınarlı Belde Belediye Başkanlığından sonra,2008 yılında 5 beldenin birleşmesiyle ortaya çıkan Aksu İlçesi’nin 2009 yerel seçimlerinde MHP’den Belediye Başkanı seçildi. Hem 2004- 2009 yıllarında yaptığı Pınarlı Belde Belediye Başkanlığı, hem de 2009 -2014 yıları arasında ki Aksu Belde Belediye Başkanlığı döneminde beraber yol aldığı birçok meclis üyesiyle ters düştü. Aynı zamanda siyaset yaptığı partilerle de ters düştü. Bundan dolayıdır ki, güven oylamaları öncesi yol arkadaşları ve partisinden destek alamayacağını anlayan Yıldırım, hemen muhalefet meclis üyeleriyle dirsek temasına geçti. Gelinen süreçte muhalefetin desteğini alarak, tüm oylamaları başarıyla tamamladı. Buna benzer birçok şeyi sıralayabiliriz.
Bu süreçlerden sonra 2014 yılında belediye yönetimi değişti. AK Parti’den Halil Şahin, Aksu’nun Belediye Başkanı oldu. Ama Yıldırım hiçbir zaman için pes etmedi. Tekrar belediye başkanı olma adına 10 yıl mücadele etti. Birçok partiyle dirsek temasında bulundu. Bu azminden dolayı da kendisini ayriyeten kutladığımı ifade etmek isterim. Bu on yıllık süreçte izlediği yol haritasını es geçeceğim. Çünkü yazmaya kalksam bir ansiklopedi ortaya çıkar.
Ve bilindiği üzere 2024 yerel seçimlerinde CHP’den Belediye Başkanı seçildi. Üzerinden 2 ayı gecik bir zaman dilimi geçti. Hafta başında da 3’üncü meclis oturumunu gerçekleştirdi. Bu oturumda çok önemli önerge sunuldu. O da yılların tartışma konusu olan Kemerağzı turizm bölgesinde ki Orion Bazar alanının satışıydı. Grup sözcüleri önergeyle ilgili konuşmalar yaptı. CHP grubu alanın satılmasını isterken, AK Parti ve MHP grup sözcüleriyse alanın kiraya verilmesini talep ettiler. Oy çoğunluğunu elinde bulunduran CHP grubunun oluruyla, Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım’a satış yapma yetkisi verildi.
Derken ara verildi. Yıldırım’ın meclisteki konuşmasından yola çıkarak, kafamdaki sorulara netlik kazandırma adına kendisine birkaç soru sordum. Cevapların detayları haberimiz de mevcut. Ama sarf ettiği bir detayı buradan paylaşmak istiyorum. O da mevcut alanın satılmasıyla ilgili Turizm Bakanlığından görüş alınacağı idi.
Satılacak alanla belediyeye gelir getirileceğini ve bu gelirle de kente hizmet edileceğini ifade eden Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım, “Satışla ilgili izlenecek yol, kendi isteğimiz ve kararımızla olmayacak. Bakanlığın yönlendireceği yön doğrultusunda gerçekleşecek. Karar çıktıktan sonra turizm Bakanlığıyla gerekli yazışmalar olacak. Adrese teslim diye bir şey yok” dedi.
Yıldırım’ın bu açıklamalarını dinledikten sonra, kafamda ki oluşan kurgu iyicene oturdu. Çünkü meclis oturumunda ki konuşmalar kafamda kurgular oluşmasına neden olmuştu. Geçen ay ayaküstü sohbet ettiğim başkan yardımcılarından biri, mevcut alanın şu anki kullanıcılarının, alan ile ilgili sorunları giderdiklerini, yani kısacası süreci yasallaştırdığını dile getirmiş ve bir işlem olması halinde, alanın 7 yıllık kullanıcısı olmalarından dolayı da önceliğin onlarda olduğuna karar verdiklerini dile getirmişti.
Başkan yardımcısının bu kısa açıklaması ve akabinde alanın satışıyla ilgili son dakika önergenin meclis gündemine gelmesi, ayrıca Başkan Yıldırım’ın meclisteki konuşmasını birleştirince, işin içinde bir iş olacağını tahmin ettim. Zaten Başkan Yıldırım’ın topu Turizm Bakanlığı’na atması da bunun göstergesi diye düşünüyorum.
Öncelikle söylenenlere göre yer Aksu Belediyesi’nin. Yer belediyenin olunca da o alan ile ilgili iskan yetkisi de Aksu Belediyesi’ne ait olması gerekiyor. Hal böyle olunca Turizm Bakanlığı neden mülkiyeti belediyeye ait bir alan ile ilgili görüş belirtsin. Olaya tersten bakalım; farz edelim ki, alan belediyeye ait değil. O halde sana ait olmayan bir alanla ilgili nasıl satış yetkisi alırsın? Sorusu da haklı olarak sorulur. Bu detaylar bile topun taca atılmak istendiğinin göstergesi.
Peki, neden böyle bir yol çiziliyor?
Bilindiği üzere Orion alanıyla ilgili Aksu’da bir kamuoyu mevcut. Zamanında bu alana karşı çıkanlardan biri de Yıldırım’ın kendisiydi. Mevcut kullanıcılar 7 senedir bu alanı kullanıyor. 3’er yıldan 2 kere encümen kararıyla bu alan mevcut kullanıcılara verildi. Süre bitti. Yeniden bir sözleşmenin yapılması gerekiyor. Yıldırım yeniden bir sözleşme yapacak olursa, oluşacak olan tepkilerin farkında. Bunun tek yolu alanın satışa çıkarılması. Çıkarılması halinde de, bu alanı mevcut kullanıcıların alacağı bir gerçek. Yine kamuoyunu karşısına almak istemeyen Yıldırım, tek çıkışı topu Turizm Bakanlığı’na atmakla buluyor, diye düşünüyorum.