Antalya'nın Kepez ilçesinde yaşayan 43 yaşındaki romatizma ve Sistemik Lupus Eritamatozus (SLE) hastası Emine Kuru, yaklaşık 3 ay önce bir tür cilt kanserine yakalandı. Çenesinde çıkan ilk kanser belirtisini sivilce zannederek önemsemeyen Kuru, bir gün dışarıya çıktığında ise yolda baygınlık geçirdi ve hastaneye kaldırıldı. Hastanede çenesindeki parça numune olarak alındıktan sonra kendisine cilt kanseri tanısı konulan Kuru, zamanla kişisel ihtiyaçlarını görememeye başladı. Son olarak, yayılan kanser kitlesinin alınmasıyla birlikte yüzünde büyük bir oyuk oluşan Kuru'ya, kalçasından alınan bir doku parçası çene bölgesine nakledildi.
Aylık 650 lira engelli maaşı aldığını belirten Kuru, eşinin hastalığı sonrası işsiz kalmasıyla da ikinci bir şok yaşadı. Eski günlerinin hayalini kuran talihsiz kadının tek istediği, 10 aylık süre boyunca gerekli masrafların karşılanması, en önemlisi de çevresi tarafından dışlanmamak.
"'Kokuyorsun, gelme evime tiksiniyorum senden’ deyip kapıları kapattılar"
Kanser olması sebebinin üzüntü olduğunu kaydeden Emine Kuru, ilk evliliğinden olan 3 çocuğunu eski eşinden ayrılmasıyla birlikte 6 aydır göremediğini dile getirdi.
Yüzündeki değişikliklerle bir anda hayatının değiştiğini anlatan Kuru, ailesi ve çevresi tarafından dahi dışlandığını ifade ederek, "Çıban gibi bir şey çıktı büyüdü büyüdü ondan sonra koku yapmaya başladı. Ben bu şekilde sinir, stres ve üzüntü yapınca çıkan yara koku yapmaya başladı. Ailem evden uzaklaştırdı. Kimse evine almak istemedi. Ablalarım, akrabalarım ‘kokuyorsun, gelme evime tiksiniyorum senden’ deyip kapıları kapattılar. İnsanlar beni dışlamasın. Dışlanmak çok zor. Evlatlarımı da çok özlüyorum. Biri 21 yaşında, biri 20, oğlum da 19 yaşında. Çok özledim. 6 aydır görmüyorum. 2 tane torunum var ikisinin de yüzünü göremedim" diye konuştu.
"Eşimi de üzdüğüm için geceleri çok ağlıyorum"
Eski halini çok özlediğini ifade eden Emine Kuru, gece uykularının çok kısa sürdüğünü, ayağa kalktığında yere düştüğünü söyledi. İş yapamadığı için eşine karşı mahcup olduğunu belirten Kuru, "’Bana şunu getirir misin? Onu alır mısın?’ gibi isteklerde bulunduğumda utanıyorum. Çok ağlıyorum. Eşimi üzdüğüm için geceleri çok ağlıyorum" dedi.
"O olmasa halim harap"
Kuru, aylık 650 lira engelli maaşıyla ayakta durmaya çalıştıklarını, herhangi bir ihtiyacı olması halinde kaymakamlığa başvurduğunu belirtti. Tedavi sürecinin devam ettiğini anlatan Kuru, şunları söyledi:
"Tomografiden sonra ışın tedavisine devam edilip edilmeyeceği karar verilecek. Eğer edecekse ameliyat olacağım. Ameliyat gününü söyleyecekler, dudak yukarı kalkacak dediler. Doktorum, beni kurtaracağını söylüyor. Bana ‘Bu rahatsızlığı 10 ay boyunca çekersin’ dedi. Yüzde 5 ölüm riski var. Hiçbir şey yapamıyorum şu anda. Eşimin yardımıyla yıkanıyorum ama ayağımdan dolayı çok da fazla yapamıyorum. Çok zor durumdayım, duş almak daha zor. Eşimden Allah razı olsun. O olmasa halim harap."
03 Ekim 2018 Çarşamba 11:08