“Adayımız sensin”
Uzun bir süredir kulislerde CHP’nin Aksu Belediye Başkan Adayı olarak konuşulan İsa Yıldırım, geçen hafta, başta CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul olmak üzere, içlerinde Antalya milletvekili Çetin Osman Budak, İlçe Başkanı Kenan Yıldız’ın da bulunduğu bir heyetle CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’ndan “Adayımız sensin” sözünü alarak Aksu’ya dönen Yıldırım’la ayaküstü gerçekleştirdiğimiz sohbette müthiş itiraflar ortaya çıktı.
Allah var, gaza geliyordum
“Belediye başkanı iken, evimdeki çocuğumu, kedimi, köpeğimi sevme fırsatım olmuyordu” diyen Yıldırım, “Çünkü gözümü açtığım zaman ‘ Başkan’ sesiyle uyanıyordum. Evimin etrafı insanlarla doluydu. Onların derdini, sorununu çözmeye koşuyorduk. O insanlar, ‘ Başkanım biz senin için canımızı veririz, öl de ölelim’ gibi söylemlerde buluyorlardı. Allah var, bende gaza geliyordum, inanıyordum. Bunlar benim dostlarım diyordum”
Ne kadar çok hata yapmışım
“Şimdi, belediye başkanlığı bitti. Evimin önünde kedim, köpeğimden başka, evimin içinde de ailemden başka kimse yok. Artık, O -başkan senin için ölürüz- diyen insanlardan, selam bile gelmiyor. Yaşadıklarımdan dersler çıkardım. Başkanlığı kaybettikten sonra her günüm öz eleştiriyle geçiyor benim, ne kadar çok hata yapmışım. Gerçekleri görememişim, o şakşakçılara biraz kapılıp, vatandaşımıza daha iyi hizmet etme şansını kaçırdık”
İşte o ayaküstü sohbetin detayları
Geçen hafta Ankara’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir görüşme gerçekleştirdiniz. Orada yaşananları bize anlatır mısınız?
İl başkanımızın isteği üzerine genel başkanımızla görüştüm. Görüşmemiz esnasında İlçe başkanımız Kenan Yıldız, Antalya Milletvekilleri Cavit Arı ve Çetin Osman Budak’ta oradaydı. Yoğun gündemden dolayı, on dakikalık bir sohbetimiz oldu. Sohbet esnasında, Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu, geçen seçimlerde hata yapıldığını, İsa Yıldırım ile yola çıkılsaydı seçimin kazanılabileceğini ifade etti. Bu seçimde hata yapmayalım Aksu’yu alın sayın başkanım dedi. Antalya ve Aksu’nun önemine vurgu yaparak kazanmamız gerektiğini söyledi.
Peki, görüşme esnasında Sayın Kılıçdaroğlu, size adayımız sensin dedi mi?
Tabi, ‘Belediye başkanı adayımızla bir fotoğraf çekinelim’ dedi. Geçen dönem yapılan hatayı bu dönem yapmayacağız. Adayımız sensin, çalışmaları başlat dedi. Resmi olarak ilan tahminim, bu ayın 24’ünde MYK toplantısında bazı il ve ilçelerin adayları açıklanacağı sırada CHP Aksu Belediye Başkan Adayı olarak bizi ilan edeceklerdir. O ilandan sonra, resmi olarak da çalışmalara başlamış olacağız. Meclis üyesi adaylarımızın belirlenmesi, halkın sevdiği, dürüst ve hizmet sevdalısı arkadaşlarımızı titiz bir çalışma yaparak belirleyip, çalışmalarımıza başlayacağız.
Şuan da Aksu’da Ak Partili bir belediye var. İktidar olan bu gücün karşısında kendinizi şanslı buluyor musunuz?
En büyük güç halkın gücüdür. Halkın iradesi seçim sonuçlarını belirleyecektir. Türkiye genelinde ittifaklardan bahsediliyor. Gittiğim her yerde, konuştuğum herkes Aksu’da bir ittifakın oluştuğunu söylüyor. Yani, parti liderlerinin işaretine bakmadan, halk kendi arasında bir ittifak yapmış. Her gittiğim yerde vatandaşımız, ‘Başkanım kendini özlettin. Bunlar senin yaptığının çeyreğini yapamadı. Senin yaptıklarınla mahallelerimiz kaldı. Bir belediye binası yaptın orada oturmaktan başka bir şey yapmıyorlar, sadece kendi menfaatlerine çalışıyorlar ’ diyor. Bunlara benzer bir çok şikayetle karşılaşıyorum gittiğim yerlerde, hatta diyorlar ki,’ Başkanım senin kıymetini biz sonradan anladık.’
“Bu seçim adaysın değil mi” diye sorduklarında, ‘tabii Allah’ın izniyle adayım’ dedikten sonra, hangi partiden” diye soruyorlar. ‘Cumhuriyet Halk Partisi’ diyorum bende, onlarda, fark etmez başkanım, hangi partiden aday olursan ol. Bize sen lazımsın diyorlar.
Belediye çalışanları da aşırı derecede rahatsız. İnsanlar orda evlerini geçindirmek için çalışırken, belediyede maaş ödeme konusunda müthiş bir istikrarsızlık var. Maaşı ne zaman vereceği, personelin maaşını alıp alamayacağı belli değil. Maaş aksadığı zaman personel zor duruma düşüyor. Ödemeler, faturalar, krediler, borçlar hep aksıyor.
Genel anlamda izlenim şu, her alanda iktidar olan bir parti var karşımızda, ama o iktidar partisinin hiçbir şey yapmayan bir belediye başkanı var. Vatandaşı azarlamak, kırmaktan başka, insanlara tepeden bakmaktan başka bir şey yapmayan, kendi menfaatlerinden başka bir şey düşünmeyen, sülalesinin işsizliğini aylığını gelirini düşünen bir zihniyet şuan da Aksu’ya hakim durumda. Bu zihniyetin adı ne olursa olsun, İster AK Parti, ister MHP, ister CHP olsun. Halktan, partisine bakılmaksızın kırmızı kartı yiyecek bu seçimde. Artık, Halil Şahin ve ekibi onlara oy veren insanlar tarafından dahi çok büyük tepkilerle karşılaşıyor.
Beş sene Pınarlı’da beş senede Aksu’da belediye başkanlığı yaptınız. Geçmişe baktığınızda muhakkak bir öz eleştiri yaptınız. Eğer size halk tarafından görev verilmesi halinde, İsa Yıldırım olarak ne değişecek?
Başta değişecek olan şu, öncelikle Cumhuriyet Halk Partisi İl ve ilçe başkanında izniyle, belediye başkanı kendi ekibini kurarak yola çıkacak. Önceden, bunlarla çalışacaksın deniliyordu. Haliyle çalışamıyorduk. Bunun yansıması da belediye personeline ve belediyenin işleyişine yansıyor. Kendi ekibiniz olmadığı zamanda verimsiz bir belediye başkanı oluyorsunuz. Belediyedeki problemler bizim öncelikli problemlerimizdir. Biz seçilirken, düğüne, mevlide, cenazeye gideceğiz diye seçilmedik. Biz hizmet edeceğiz. Belediyeyi çalışır hale getireceğiz. Bu belediye halka hizmet edecek vaatleriyle geldik. Yani belediye başkanının hem sosyal faaliyetlerde başarılı olabilmesi, hem de belediyenin birimlerindeki hizmeti halka ulaştırabilmesi için öncelikle ekip arkadaşlarının istediği şekilde oluşturulması gerekiyor.
Sayın Başkan, bu kentin kangren haline gelmiş birçok sorunu var. Bunlarda kenti cazibe merkezi haline getirecek olan projelerle ancak çözüme kavuşabilir. İsa Yıldırım olarak, projeleriniz var mı? Varsa nelerdir?
Öncelikle biz, ülkemizin en büyük problemlerinden olan işsizlikle mücadele edeceğiz. Gelir gelmez öncelikle, işsiz insanlara iş sahası açacağız. Vatandaş şuan da yola, parka bakmıyor. Şuan da ekonomik krizle boğuşuyor. Vatandaşın derdi üniversiteyi bitirmiş çocuğuma nereden iş bulabilirim. İşten çıkarılmış bir insan tekrar nasıl iş sahibi olabilirimin endişesini taşıyor. Bu problemi çözdükten sonra diğer sorunlara çözmeye uğraşacağız. İkinci en büyük sorun sağlık, Aksu’yu eğitim merkezi haline getirdik. Sağlık merkezi haline de getireceğiz. Aksu’da temeli atılmak üzere olan hastanenin, iktidar partisi tarafından beş ayda bitirme ihtimali yok. O hastaneyi de belediye binasını nasıl bitirdiysek, İnşallah onu da bitirmek bize nasip olacak.
Bir sonraki problem imar problemleri, vatandaş ev yapmak istiyor. İmar planı olmadığı için kaçak yapmak zorunda kalıyor. Ondan sonra da imar barışı gibi bahaneler vatandaşlardan para toplanıyor. İmar problemi çözülmüş olsa, vatandaş imar barışına o kadar para veresi, gidip ruhsat parasını verir. Biz bunun öncülüğünü yapacağız. Hızla Aksu Belediyesi’nin imar problemini çözerek, insanların yasal evlerini yapmasını, bu esnada da bir kentin oluşmasını sağlayacağız.
Bugün belediye başkanı olarak size görev verilirse, bu anlattıklarınızı uygulaya bilecek uzman kadronuz var mı?
Şuan da görüştüğümüz arkadaşlarımız var. Artık Aksu’nun şunu anlaması lazım, bunu söylerken kimseyi küçümsediğim için söylemiyorum yanlış anlaşılmasın lütfen, bizim ekibimizde, iş adamları, mühendisler, doktor, eczacı, ziraat mühendisi olacak. Yani, ağırlıklı olarak üniversite mezunu bir ekip kurmayı düşünüyoruz. Bununla beraber Aksu’nun meclis üyeliği içinde kaderi değişecek. Her kesimden insanlara yer vereceğiz. Kentin kronikleşen sorunlarını çözme de aktif rol alacak uzman kadrolarla yola çıkacağız. “Meclis üyesi olayım, cebimi doldurayım” mantığıyla yola çıkanlarla bir araya gelmeyeceğiz. Yaşadığımız kenti, nasıl daha güzel yaşanabilir bir kent haline getirebilir” diyen insanlardan bir ekip oluşturacağız. Artık herkes ben meclis üyesi olacağım deyip olamayacak.
Son olarak, Kendinize öz eleştiriniz nedir?
Belediye başkanı iken, evimdeki çocuğumu kedimi, köpeğimi sevme fırsatım olmuyordu. Çünkü gözümü açtığım zaman ‘ Başkan’ sesiyle uyanıyordum. Evimin etrafı insanlarla doluydu. Onların derdini, sorunu çözmeye koşuyorduk. O insanlar, ‘ Başkanım biz senin için canımızı veririz, öl de ölelim’ gibi söylemlerde buluyorlardı. Allah var, bende gaza geliyordum, inanıyordum. Bunlar benim dostlarım diyordum. Şimdi, belediye başkanlığı bitti. Çocuğumu, kedimi, köpeğimi sevecek bol bol vakitim var. Çünkü evimin önünde kedim, köpeğimden başka, evimin içinde de ailemden başka kimse yok. Artık, O başkan senin için ölürüz diyen insanlardan, selam bile gelmiyor. Ben de o zaman dedim ki, insanoğlu ne kadar da nankörmüş. Yaşadıklarımdan dersler çıkardım. Sözün özü, ‘kardeşim gaza gelmeyeceksin’ dedim kendime. Herkes haddini bilecek, üzüldüğüm bir noktada biz zamanında o şakşakçılara biraz kapılıp, vatandaşımıza daha iyi hizmet etme sansını kaçırdık. Bir daha böyle bir şey olmayacak.
Çok sevdiğim, gördüğüm en büyük siyasetçi, Rahmetli Hamza Taş’ın bir sözü vardı; “ Başkan sana gelenlerin hepsi menfaat için gelir. Ama Onurlu, gururlu insanlar gelip de senden bir şey istemez. Zamanını belediyede harcama çık sen onları ara bul” derdi. Biz o şakşakçılarla zaman geçirirken on yılımızı bitirdik. Bunu seçim kaybettikten sonra anladım. İnanır mısınız, Hamza Taş’ın dediği o insanlar şimdi hep benim dostum. İşte artık ben zamanımı bu insanlara ayıracağım. Onları bulup, onlara layık olmaya çalışacağım. Başkanlığı kaybettikten sonra her günüm öz eleştiriyle geçiyor benim, ne kadar çok hata yapmışım. Gerçekleri görememişim. Hatalarımdan ders aldım, gerçekleri görüm. Ama iş işten geçmişti. İnşallah bu seçim hatalarımın telafisi seçimi olacak.
