Türkiye genelinde 700 bin dekar alanda yapılan örtü altı tarımın yaklaşık 300 bin dekarını Antalya karşılıyor. Son 20 yılda Antalya’da örtü altında sebze üretimi yüzde 85 oranında artış göstermiş durumda. Meyve üretim yüzde 165, tarla bitkiler üretim ise yüzde 56 oranında artmış durumda. Ülkenin yaş sebze ve meyve üretiminin önemli bir kısmını karşılayan Antalya, bu konuda birinciliği elinde bulunduruyor.

Tarımda ki veriler bu şekilde her geçen gün büyüyerek ilerliyor. Bu büyüme de en fazla söz sahibi kadınlarımız elbette. Onlar tarımın gizli kahramanları.

Antalya ve Burdur bölgesinde tarımı takip eden biri olarak tarımın kadın eliyle yürüdüğünü rahatlıkla ifade edebilirim. Tarımın her alanında kadınlarımız söz sahibi. Tohumun toprağa atılmasından, fidelerin toprakla buluşmasına kadar ve hasatlardan soframıza ulaşana kadar ellerinin emekleri alınlarının teri mevcut. 

Ön plana çıkmak istemeyen bilimsel çalışmalarla tarıma, ülke ekonomisine katkı da bulunan doku kültürü laboratuvarlarında tarım teknolojisinde çığır açan bilim insanı kadınlarımız, ithal ettiğimiz ürünlerin tohumlarını ülkemize getirerek iklime ve toprağa uyumlu hale getirdikten sonra seri üretim yapan ve ihracata başlayan Ziraat Mühendisi kadınlarımız, kuşkonmazı, tropikal meyveleri üreten, pazarlayan kadınlarımız, dikim zamanı fideyi toprakla buluşturan, hasat zamanı seradan, tarladan çıkmayan kadınlarımız.

Evet, tarım sizin elinizde hayat buluyor.

En yakınımda bulunan  bir kaç başarılı hikayeyi yeri gelmişken paylaşmak istiyorum: 

Bu laboratuvarda üretemeyeceğimiz bitki yok

İTÜ Metalurji Mühendisliği mezunu Prof. Dr. Narin Ünal, Türkiye’nin en büyük doku kültürü laboratuvarını eşinin fikri üzerine kurarak tarım teknolojisin de çığır açmış bilim insanı. Akdeniz Üniversitesi öğrencileri burada staj ve öğrenme imkanına sahipler. Diğer önemli bir konu ise burada çalışan 80 kişilik uzman kadronun 79’u  kadın mühendisten oluşuyor.

Bu sayı, tarımın duayen isimlerinden Prof. Dr. Narin Ünal Hanımefendiyle keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. 500 çeşit bitki doku kültürünün üretildiği bu laboratuvarı gezerken kendimi uzay üssün de hissettim açıkçası. Tarıma ivme kazandırmış bilim insanıyla bu söyleşiyi gerçekleştirdiğim ve yazıya dökmeye çalıştığım içinde ayrıca çok şanslı olduğumu düşünüyorum.

BATEM’de kahve tohumları fidana dönüştü

Yetiştiricilik hakkında bilgi veren Ziraat Mühendisi Dilek Güven, “BATEM olarak bir çok tropikal meyveyle çalıştık ama şu an çalıştığımız meyve bizim için çok özel. Kahve dünyada en çok tüketimi olan meyve türüdür. Kahvenin doğal olarak yetiştiği ortamlar tropik iklime sahip bölgeler. Brezilya, Meksika, Kolombiya, Tayland gibi uzak doğu ülkelerinde yetişiyor. Ülkemiz ise bulunduğu ekvatoral koşulları dolayısıyla bu iklim türlerinde yetişen bitkilerin yetiştiği iklim koşullarına pek uymuyor. Fakat bizim ülkemiz öyle bir ülke ki bazı yerlerde yetiştirilemez dediğimiz türler, iklim değişikliği dolayısıyla da yetiştirilmeye başladı. Özellikle Antalya’nın batı bölgelerinde tropikal meyveler yetişmeye başladı.

“2030 yılında dünya pazarında 3. Sıraya yükselmesi bekleniyor”

“Avrupa’da OECD raporlarına göre 2030 yılında dünya pazarında avokadonun mango ve muzdan sonra 3. Sıraya yükselmesi bekleniyor.”

 Türkiye’de avokado üzerine ilk doktora çalışması yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Aliye Demirkol, avokadonun çok tüketilen ve talep edilen bir ürün olduğunu belirterek, Meksika’nın üretimini son 10 yılda ikiye katladığını ve İspanya’nın üretimini %50 arttırdığını söyledi.

Kadın Çiftçi Aslı Aksoy’un Kuşkonmaz Yolculuğu

Antalya’da ilk kuşkonmaz hasatını gerçekleştiren kadın çiftçi, Avrupa ülkelerine satışlara başladı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme mezunu Aslı Aksoy, pazarlama ve satış departmanların da ki kurumsal işini bırakarak, 7 sene önce kuşkonmaz üretimine başladı. Antalya’nın en büyük kuşkonmaz üreticisi olarak 210 dekar alanın, 140 dekarında ilk hasatını gerçekleştirdi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.