6 Şubat sabahı insanları uykuda yakalayan ve yaklaşık 10 ili etkileyen 75 saniye süren 7,7 ve ardından birkaç sonra yaşanan7,6 büyüklüğünde ki deprem, neredeyse şimdiye kadar ülkemizin yaşadığı en büyüğü olarak ifade ediliyor.
Büyük fay hattı üzerinde olan illeri, ilçeleri yerle bir ederek geçen depremde çok sayıda binalar yıkıldı. Tarihi Gaziantep Kilis kalesi de dahil çok sayıda bina yerle bir oldu. Çok sayıda yaşamını yitiren ve yaralı vatandaşlarımız var. Kar yağışının da etkili olduğu bölgede AFAD ekipleri ve vatandaşlar canla başla enkaz altında kalanlara yetişmeye çalıştılar.
Bilanço oldukça ağır olabilir. Daha önce en fazla bir yada birkaç ilde yaşanan depremlere tanık olduk ama bu sefer ki bir başka. Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem de 10 il de yaşandı. Binalar yıkıldı, devlet hastanesi, polis evi, tarihi kale, bir ilde de AFAD binası yıkıldı. Bu depremin şiddetini ve boyutunu gözler önüne seriyor.
Şehirlerden gelen haberlerde vefat eden ve yaralı sayısı her dakika basına yansıdı. En son takip ettiğimiz sayılar ölü ve yaralı olarak yüzlerce insanın yaşamının sona erdiğini, yaralı sayısının fazla olduğunu söylüyordu. Bu sayı en kaz çalışmaları tamamlanınca netleşecek. Dileriz, sayılar çok yükselmez!
Durum vahim, durum çok zor. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Ülke olarak neye uyandığımızı şaşırdık. Canlı canlı takip etmeye çalıştık ekranlardan, elimizden bir şey gelmiyor, yapabildiğimiz tek şey bir can daha kurtarılsın enkaz altından diye dua ettik.
Ahmet Arif’in dediği gibi “Nerede bir can ölse, oralı olur yüreğim. Olmalı zaten. Olmazsa insan olmaz yüreğim.” Bizde ülke olarak, insan olarak yüreğimiz deprem bölgesi için dualarla atmaya devam ediyor.
