Filistin’de 70 yıldır süren bir insanlık dramı yaşanıyor. 1948 yılında İsrail Devleti’nin kurulmasıyla beraber, Filistin topraklarında sayısızca katliamlar yaşandı. Bunlardan bazıları; 1953 Şaron katliamı, 1982 Sabra ve Şatilla katliamı, 2002 Cenin Katliamı, 2009 Gazze Saldırısı, 2014 Gazze katliamı. Bu katliamlarda çok sayıda Filistinli İsrail askerlerinin şiddetine maruz kalarak canından oldu.
Son olarak ABD’nin Tel Aviv'de bulunan Büyükelçiliğini 15 Mayıs’ta Kudüs'e taşıyarak, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan etmesi bardağı taşıran son damla oldu. Atılan bu adıma protestoyla karşılık veren silahsız Filistinlilere, İşgal gücü olan İsrail askerleri ateş açarak, bir katliam gerçekleştirdi. 70’e yakın Filistinli hayatını kaybederken 3 bini geçen Filistinlinin yaralandığı aktarıldı. Yine her zaman olduğu gibi Türkiye dışında tüm uluslar bu vahşete sessiz kaldı.
Bunlar yaşanırken, dünya bu drama sessiz kalırken, hele de Müslüman Ortadoğu coğrafyasında ülkemiz dışında tek ses çıkmazken, yabancı bir gazeteci “Uyan Dünya” sloganıyla dünyaya seslenerek, ırkçı İsraillin yaptığı zulmü kendi cep telefonuyla çektiği video görüntülerini ve İsrail’de yaşanan vahşeti cesur bir şekilde korkusuzca dünya ile paylaşıyor.
5 ay önce sosyal medyada paylaşılan görüntüde, yabancı gazeteci Filistinli El Halil Şehrinde arkasındaki duvarı göstererek, “Bu duvarın arkasında 40 Filistinli aile alı konulacak ve farklı saatlerde bu duvar kapatılacak, giriş yapamayacaklar” sözlerle canlı bağlantıya giriş yaparak, insanlık dramını anlatmaya başlıyor.
“Bu tarafta bir otobüs durağı var. Filistinlilerin otobüse binmeleri mümkün değil. Ben otobüse binebiliyorum. Fakat onlar binemiyorlar. Burada ırkçılık zirvede. Otobüs durağına ilerlediğimde ağır silahlı güvenlik güçlerini görüyorum. Soruyorum kim kimi koruyacak?”
Daha sonra duraktaki bir İsrailli kadına yönelerek, “ırkçılık hoşunuza gidiyor mu?” diye soruyor. Kadından herhangi bir yanıt yok. Sadece kameraya el sallıyor, pişkin, pişkin…
Sonra az ilerliyor. Tam teçhizatlı silahla donatılmış, askerlere, “Size bir şey sorabilir miyim?” diyor.
“Burada yaşanan ırkçılık hakkında ne düşünüyorsunuz? Buraya girmelerine izin verilmeyen Filistinliler hakkında ne düşünüyorsunuz?” şeklinde soruları yönlendiriyor.
Bu sefer İnsanlıktan nasibini almamış İnsan görünümlü kadın asker, “Size ne?” cevabını veriyor.
Gazeteci; kadın askere, “Bu yaptıklarınızdan utanç duymanız gerekiyor?” diyerek, meydanda toplanan İsrailli vatandaşlara yöneliyor. Bu sefer onlara soruyor, “Filistinlilerin burada dolaşma yasağı hakkında bana bilgi verir misiniz?”
Topluluktan biri, “Bilmiyorum! Senin bildiğin kadarını biliyorum” yanıtını veriyor.
Verilen yanıt karşısında çılgına dönen cesur gazeteci, “Hayır sen burada yaşıyorsun? Bilmezlikten geliyorsun. Bu davranışından utanç duyman gerekiyor. Görüyorsun! Orada ne olduğundan haberin yok mu? Bu sorun seni hiç ilgilendirmiyor mu? Hiç duymadın mı? Çünkü hepiniz bu şekilde olmasını savunuyorsunuz. Çünkü sizler ırkçısınız. İğrenç! Hepiniz silahlı güçleri savunuyorsunuz. Bu durumun Allah’ın bir emri olduğunu sanıyorsunuz. Niye burada yaşıyorsun. Başkasının toprağını işgal ederek ne yapacaksın?” şeklinde haykırışlar sergiliyor.
Bu sefer, başka bir İsrailli araya girerek, “Bu topraklar onlara ait değil. Burası bizim toprağımız. İncil’de birçok yerde bildiriyor” şeklinde söylemlerde bulunuyor. Ve ardında şu diyaloglar gerçekleşiyor.
Gazeteci: İşte şu ırkçı sunu demek istiyor; Filistinliler burada serbestçe dolaşamaz. Bana söyler misin; Neden buradan geçemiyorlar?”
İsrailli: Çünkü onlar burada Yahudileri öldürüyorlar.
Gazeteci: Peki burada 28 Filistinliyi kim öldürdü? 28 Filistinliyi. Sözde kendinizi savunmak için. Şu kahrolası Filistinliler diyorsunuz,
İsrailli: Kibarca konuşur musunuz?
Gazeteci: Ben kibarca konuşuyorum, onlara hayvan muamelesi yapıyorsunuz.
Son olarak, sözde Müslümandan daha duyarlı olan yabancı uyruklu cesur gazeteci, “Uyan ey dünya!” diyerek canlı bağlantısını noktalıyor.
İşte sözün bittiği yer bu olsa gerek.
Kimi Müslümana göre ecnebi olarak lanse edilen bu yabancı uyruklu gazetecide ki insanı duyarlılık ve üstün cesaret, zevk sefa içeresinde yaşamını daim eden sözde Müslüman ülkelerin Liderlerinde olması temennisiyle….
