Türkiye, 4 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaparak dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapmaktadır. Son dönemde, mültecilerin gönüllü geri dönüşlerini teşvik etmek amacıyla Suriye'nin kuzeyinde yeniden imar projeleri başlatmıştır. Eğitim, sağlık ve temel altyapı hizmetleri sağlayarak bölgedeki sivillerin yaşam koşullarını iyileştirmeye çalışmaktadır.
4. Bölgesel Güçlerle İlişkiler
Rusya ile İşbirliği ve Rekabete dikkat edersek Türkiye ile Rusya özellikle Suriye’deki işbirliği dikkat çekicidir. Ancak taraflar arasında, İdlib gibi bölgelerde zaman zaman çıkar çatışmaları yaşanmıştır. Türkiye ile İran arasındaki dengeli İlişkilerde Türkiye ve İran, Suriye’de farklı tarafları desteklese de ortak çıkar alanlarında işbirliği yapmaktadır. Her iki ülke de ABD’nin bölgeden çekilmesini kendi lehine çevirmeye çalışmaktadır.
Arap Dünyası ile Normalleşme kapsamında Türkiye genel itibariyle son yıllarda Suudi Arabistan, BAE ve Mısır ile ilişkilerde başlayan normalleşme süreci, Türkiye'nin bölgedeki yalnızlığını kırmış ve ekonomik işbirliği fırsatlarını artırmıştır.
5. Türkiye’nin Karşılaştığı Zorlukları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.
Terör Tehdidi ve Güvenlik Sorunları: PKK/YPG tehdidi ve Suriye'deki istikrarsızlık, Türkiye'nin güvenlik önceliklerini belirleyen temel unsurlardır.
Batı ile Gerilimler: Türkiye’nin ABD ve AB ile zaman zaman yaşadığı stratejik gerilimler, özellikle S-400 hava savunma sistemi alımı gibi konularda belirginleşmiştir.
Bölgesel Rekabet: İran, Suudi Arabistan ve İsrail gibi bölgesel güçlerle yaşanan çıkar çatışmaları, Türkiye'nin dış politika manevralarını zorlaştırmaktadır.
Suriye Devlet Televizyonu, muhaliflerin Esad rejiminde görevli tüm askerler için genel af ilan ettiğini duyulmasıyla Suriye halkı için yeni bir dönem başladığını diye biliriz. Nitekim Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'deki gelişmelerle ilgili olarak "Artık Suriye'de karanlık bir dönem kapanmış, aydınlık bir dönem başlamıştır" şeklinde bir açıklama yaptı. Diğer taraftan Suriye'de yaşanan diğer önemli bir gelişme ise Suriye'de muhaliflerin Halep Uluslararası Havalimanını kontrol altına alarak PKK/YPG'ye karşı Özgürlük Şafağı Operasyonu başlattığı görülmektedir.
Esad karşıtı muhalif grupların ilerlemesiyle ve Esad ailesiyle birlikte Rusya'ya kaçmak zorunda kalmıştır. Görüldüğü üzere bölgedeki dengeler artık Türkiye ve Suriye halkının geleceğine yön verecek şekilde değişmektedir. Uluslararası toplumun bu gelişmelere nasıl tepki vereceği ve Ortadoğu'da Barışın, huzurun ve istikrar zemininin nasıl şekilleneceği ise önümüzdeki günlerde netleşeceğini ifade edebiliriz. Nitekim Türkiye artık oyun kuru olduğu gibi oyunu bitirici bir hamlelere de imza atmaya devam ediyor. Netice itibariyle Ortadoğu’nun yeni güç dengeleri, ABD’nin azalan etkisiyle birlikte yeniden şekillenmektedir. Bu süreçte Türkiye, çok boyutlu diplomasi anlayışı, güçlü ekonomisi ve askeri kapasitesiyle bölgedeki en etkili faktörlerden biri hâline gelmiştir. Ancak Türkiye’nin bu rolü sürdürülebilir kılabilmesi için bölgesel işbirliği mekanizmalarını güçlendirmesi, içeride siyasi ve ekonomik istikrarı sağlaması gerekmektedir. Amerikasız bir Ortadoğu düzeni, Türkiye için hem önemli derecede fırsatlar hem de zorluklar barındırmaktadır.