Bize ulaştırılan bir belge doğrultusunda Galericiler Sitesiyle ilgili ortaya atılan bir iddiayı geçen hafta gündeme getirmiştik. İşte bu iddia Aksu Belediyesi’nin Mayıs oturumuna damgasını vurdu. MHP Aksu Belediye Meclis Üyesi ve Grup Sözcüsü Mustafa Poyraz, gündem maddelerine girilmeden bu iddiayı Başkan Halil Şahin’e sordu.
İsterseniz detaylara girmeden önce, hatırlatma anlamında kısa da olsa bu iddiayı ele alalım.
Bize ulaştırılan belgede, iddiaya göre; Mülkiyetin çoğunluğu vatandaşlara ait olan 250 dönüm arazi üzerinde yapılması planlanan Galericiler sitesiyle ilgili Ankara merkezli iki firmayla, Aksu Belediyesi adına Başkan Yardımcısı Yusuf Koçyiğit’in 5 Ocak 2018 tarihinde bir inşaat yapım şartnamesi imzalandığı ifade edilmişti. Bizler çok detaylı araştırma yapmış, birçok teknik bilgiler elde etmiş ve sonrası Başkan Halil Şahin’le kısa bir telefon görüşmesi yaparak, önce o alanla ilgili belediye tarafından bir ihalenin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini sormuştuk.
Başkan Şahin öyle bir yetkilerinin olmadığını ve alanla ilgili mülkiyet sorunlarının olduğunu, belediye olarak bu sorunları çözmeyle yetkili olduğunun altını çizmişti.
Sonrası bize ulaştırılan belgeden bahsederek, o sözleşmede Aksu Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Koçyiğit’in imzası ve kaşesinin olduğunu ifade etmiştik. Ve hatta WhatsApp’tan kendilerine belgeyi ulaştıracağımızı, inceledikten sonra bize bilgi vermesini önermiştik.
Ama Başkan Şahin, bizim bu önerimize sıcak bakmadığı gibi, belgeden bilgisinin olduğunun altını çizerek, sözleşmeyle bir alakalarının olmadığını ifade etmişti. Yani ortalığı bulandırmaya çalışan bazı çevrelerin, belediye bürokratının adı karıştırılarak sahtekârlığa yeltendiğini ifade etmeye çalışmıştı. Ayrıca Şahin, “Ben dahil hiç kimsenin böyle bir sözleşme yapma yetkisi yok” açıklamasında bulunmuştu.
Bizlerde Şahin’in bu açıklamalarının aynısını harfi harfine yayınlamıştık. Yayınlarken de hiç kimseyi suçlamamış ve bu gibi bir sahtekarlığı kim yapmışsa ortaya çıkartılması gerektiği yönünde yorumda bulunmuş ve hatta, bize görev düşmesi halinde bu sahtekârlığın ve kumpasın çözülmesi için, bilgi ve belge anlamında her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu, iddiaların muhatabı ile Ankara’dan bize belgeleri ulaştıranı, sırf birilerine leke gelmesin diye mahkeme de delil olarak vermeye hazır olduğumuzu deklare etmiştik.
İşte bu iddiaları MHP’li Poyraz, mecliste gündem dışı söz alarak Başkan Halil Şahin’e sordu. Şahin daha önce bize yaptığı açıklamanın aynısını mecliste tekrar etti. Poyraz haklı olarak ikinci bir soruyu daha Başkan Şahin’e yöneltti.
O soruda şu idi; “Belediye gibi resmi bir kurum adına imzalanmış belediye başkan yardımcısının adının imzasının ve kaşesinin bulunduğu bir belgeden söz ediliyor. Siz bununla ilgili suç duyurusunda bulundunuz mu?”
İşte bu soruya cevap veren Başkan Şahin’in sesi birden bire yükseldi. Suç duyurusunda bulunmadıklarının altını çizen Başkan Şahin, “Belge bize gelmedi. Ben sadece duyum aldım. Bazı arkadaşlar biz ne desek yine kendi bildiğini okuyor. Bildiğini yazıyor. Dedikodu sanki gerçekmiş gibi lanse edilmeye çalışıyor. Değerlendirmeyi Aksu halkına bırakıyoruz. Yanlış bulmaya çalışıyorlarsa da teyit etmeye çalışsınlar. Bir imza var. Gerçek midir sahtemidir. Bunun iyicene araştırılmaları lazım” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Oysaki kamuoyun vicdanın rahatlatılması ve kafalardaki soru işaretlerinin giderilmesi anlamında Sayın Başkandan, “Hiç kimse belediyemizi ve başkan yardımcımın adını kullanarak, bizleri töhmet altında bırakamaz. Yıpratamaz. Gerekli yasal süreci başlatarak, bu sahtekârlığı ve ayak oyunlarını kimler yapıyorsa, bir an evvel ortaya çıkaracağız” demesini beklerdim.
Ama sevgili başkan bunun yerine topu taca atarak, isim vermeden bizleri eleştirmeye çalıştı. “Biz ne dersek birileri kendi bildiğini yazıyor. Belge sahtemi değil mi incelemeleri gerekiyor” demeyi tercih etti.
Oysa bizler hiç bir zaman için kendi bildiğimizi okumadık. Yargı karar vermeyene kadar hiç kimseyi de suçlamadık. Elimize ulaştırılan belgede olduğu gibi. Suçlamaya girmedik. Belgeyi kendimiz hazırlamadık. İki seçenek üzerinde durduk. Birincisi belge doğruysa, belediyenin böyle bir sözleşme yapma hakkının olup olmadığını araştırdık. Konunun muhataplarına sorduk. Kesinlik böyle hakkın olamayacağı yönünde cevaplar aldık. Sevgili başkan yaptığımız telefon görüşmesinde de, meclis oturumunda da belediye olarak böyle bir hakkınızın olmadığını ifade ettiniz.
İkincisi olarak evrakın sahte olması halinde, konunun muhataplarının bu sahtekarlığı yapanların, yani sahte evrak düzenleyenlerin ivedilikle ortaya çıkartılması yönünde bir çalışmaya gidilmesi gerektiğini ifade ettik. Bunu yapacak olan bizler değiliz. Sizlersiniz.
Kaldı ki tek taraflı yayın olmaması adına etik davrandık, sizi aradık, açıklamalarınızı bire bir yayınladık. Neye göre kendi bildiğimizi okuyor ve yazıyoruz? Söyleminizden yola çıkarak ortada sahte bir evrak var. Bu evrakta sizin temsil ettiğiniz makamın adı kullanılıyor. Başkan Yardımcınızın imzası ve kaşesinin olduğu görülüyor. Bizler kriminal laboratuvar değiliz ki, bu imzanın sahte olup olmadığını bilelim. Kurumu temsil eden sizsiniz. Evrakta adı geçen başkan yardımcınız. Hukukçularınız var. Kim bu karaktersizliği gerçekleştirmişse bir an evvel ortaya çıkarılmalı. Üzerine basa basa ifade ediyorum, amacımız buradan başkan yardımcınızı ve kurumu suçlamak değil. Aksine çabamız kumpasın bir an evvel çözülmesi. Ayrıca anlamadığım bir konuda; geçen hafta da bahsetmiştim, birilerinin yaptığı bir açıklama ve isim verilmeden yazılan bir haberi, üzerine alınan Başkan Yardımcınız Yusuf Koçyiğit, neden adının zikredildiği bu sahte evrakla ilgili bir işlem başlatmıyor. Adım atmıyor. Vallahi de anlamış değiliz, billahi de anlamış değiliz.