Maalesef aşırı sıcakların başlamasıyla beraber, ülke olarak her yıl orman yangınlarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Geçen yıl Manavgat’ta 28 Temmuz günü başlayan ve 10 gün sonra 220 saatte kontrol altına alınabilen Türkiye'nin en büyük yangın felaketinde, 60 bin hektar ormanlık alan zarar görmüştü. Ormanlar harici 59 mahalledeki yanan ev, ahır, depo, iş yeri, tarım alanları zarar görmüş ve bir çok hayvanda telef olmuştu. Ayrıca ekonomik kaybında 1 milyon TL olduğu ifade edilmişti. Yangına karşı canla başla mücadele eden 7 kişi de maalesef yaşamını yitirmişti.
Ayrıca Manavgat yangınında diğer yangınlarla olduğu gibi çıkan birçok yangınlarla ilgili kasıt ve sabotaj ihtimaline dikkat çekiliyor. Yazın başlamasıyla beraber ülkemizin birçok yerinde yine yangın haberleri gelmeye başladı. Hatta Aksu’da geçen hafta 2 yerde, ufak çaplı yangın çıktı. Duyarlı vatandaşların müdahale etmesi sonucu, bu 2 yangın, daha büyük felaketlere neden olmadan söndürüldü.
Geçen hafta İçişleri Bakanlığı; AFAD ve Meteoroloji'den alınan veriler sonrası artan hava sıcaklıklarıyla birlikte, valilikleri orman yangınlarına karşı uyardı.
Başkanlığın valiliklere gönderdiği “Orman Yangınlarına Karşı Alınacak Tedbirler” konulu genelgeyle, sıcaklık artışıyla birlikte orman alanları ve çevresinde artan insan hareketliliğinin önümüzdeki günlerde çeşitli bölgelerde orman yangını riskinin artırabileceği belirtilerek, dikkatli olunması istendi.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile yapılan değerlendirmeler neticesinde; son dönemde meydana gelen yangınların nedenleri göz önüne alındığında, yangınların çıkış nedenleri arasında yer alan anız yakma, bağ-bahçe temizliği, çöplerin ateşe verilmesi, tarla çalışmaları, enerji nakil hattı arızaları, piknik ve çoban ateşi, yıldırım, kasıt, ihmal veya dikkatsizlik neticesinde gelişen orman yangınlarına kaşı alınması gereken tedbirler sıralandı.
Buna göre:
Orman yangını için riskli bölgelerdeki ormanların çevresinde ateş yakılması ve orman alanlarına girişler 31.08.2022 tarihine kadar yasaklanacak.
Kamping işletmeleri haricinde ormanlık alanlarda kamp yapılmasına ve çadır kurulmasına izin verilmeyecek. Ormanlık alanlara yakın olan yerlerde düğün ve benzeri organizasyonlarda orman yangınına neden olabilecek havai fişek dilek balonu gibi yanıcı madde kullanımına müsaade edilmeyecek.
Muhtemel orman yangınında etkilenebilecek özel tedbir alınması gereken yerleşim yerleri, kritik yapı, fabrika, depo ve benzeri etkilenebilecek alanlar belirlenerek, bu alanların yetkilisine kendi tedbirlerini almaları hususunda gerekli bilgilendirme ve uyarılar yapılacak. Toplumsal ve bireysel tedbirler konusunda da halkın bilgilendirilmesi sağlanacak. Orman görevlileri ile birlikte Jandarma ve Polis devriyelerinin sürekli hale getirilecek, devriye zamanları sıklaştırılacak. Orman alanlarında drone, KGYS vb vasıtalarla yapılan izleme ve gözlem faaliyetlerinin arttırılacak.
Orman yangınlarına özellikle havadan yapılacak müdahalelerde helikopter gibi hava unsurlarının su alma yerlerinin su doluluk seviyesinin periyodik olarak kontrol edilecek varsa ihtiyaç duyulan alanlarda yeni su alma noktaları yapılacak.
Yangın söndürmede kullanılabilecek (il özel idaresi, belediye, karayolları, devlet su işleri, orman idaresi, askeri birlikler, kolluk birimleri vb. kurumların mahiyetinde bulunan) araç gereç ve ekipmandan azami ölçüde faydalanılacak, araç/ekipman ihtiyacı gözden geçirilerek tamamlanacak.
Ve benzeri birçok uyarıları sıralayabiliriz. Ama burada yine en büyük görev bizlere düşüyor. Başta uyarılara kulak asarak hiçbir ihmale yer vermemeliyiz. Çok çok dikkatli olmalıyız, hiçbir zaman için tedbiri elden bırakmamalıyız. Erken yapılacak bir müdahale, olası büyük bir felaketi engeller.