Biz sılada gurbet çekiyoruz!

Genç girişimcilerin çabalarıyla 2019 yılında kurulan Beşkonaklılar Derneği, Antalya’da dernekçiliğe yeni bir vizyon kazandırdı. Bu derneğin başında bulunan gençler Beşkonak için kuruldukları ilk günden çalışmalara başlamışlar. Beşkonaklılar Derneğini kurarak bölgenin; tarihini, doğasını, yöresel ürünlerini, milli parklarını ve turizmini yaşatmak ve ileri nesillere taşımak istiyorlar. Ziraat Mühendisi ve Beşkonaklılar Derneği Başkanı Hakan Halim Okudan ve başkan yardımcısı Caner Arslan, hem dernek faaliyetlerini hemde Beşkonak için verdikleri mücadeleyi gazetemize anlattılar.

15 Şubat 2021 Pazartesi 14:22
Biz sılada gurbet çekiyoruz!

2019 yılında kurdukları derneklerinin 11 köy temsilcileri var. Bu dernek 47 Bin hektar yüzölçümüne sahip, Beşkonak’ı temsil ediyor. Bölgeye yapılması planlanan mermer ocaklarının iptalinden tutunda, 2021 dıjıtal çağda ulaşamadıkları iletişim araçlarının çekmesi için uğraşlarına, köy okullarının boyası ve dünyaca ünlü rafting ve milli park olarak bilinen Beşkonak için en mükemmeli için çalışıyorlar.

Başarılı çalışmalarını dinledik, sizler için satırlarımıza taşıdık ve kendilerine sorular yönelttik. İçtenlikle yanıtlar verdiler.

Beşkonaklılar Derneğinin amacı nedir? Neden Antalya merkez de bulunan bir yerin derneğini kurdunuz?

Derneğimiz 2019 yılında kuruldu. 25 kişilik bir yönetim kurulumuz ve 11 tane köy temsilcimiz var. Yine 47 bin hektara yakın bir yüzölçümüne sahip bölgeyi temsil eden bir kurumuz. Beşkonaklılar Derneği ANTBEŞDER diye geçiyor. Antalya Beşkonaklılar Birlik ve Beraberlik Derneği. Biz ilk kuruluş aşamasında söyledik. Biz sılada gurbet çekiyoruz. Yani merkezimiz Antalya, Antalya’da yaşıyoruz ama birbirimizden hep uzak kalmışız. İşte bu uzaklığımızı yakınlaştırabilecek kurumsal çatıya ihtiyacı duyduk. Bu dernek bu vesile ile kurulmuş oldu. Yine 11 köy muhtarımıza destek sağlıyoruz, gittikleri, özellikle ihtiyaç duydukları mercilere öncülük ediyoruz, rehberlik ediyoruz. Yine diğer bir yanımız da tüm platformlarda yöremizi savunmak ve tanıtmak.

Peki 2019 yılında kurulduk dediniz. İki yıl geçti aradan. Hangi projeleri yaptınız? Hangisinde başarılı oldunuz?

İlk olarak ev ziyaretleri gerçekleştirdik. İlçe ilçe akşamları hemşerilerimizin evlerine gittik. Evlerde hem tanışma hem birbirimize bilgi paylaşımı hem de sorunlarımızın paylaşımını gerçekleştirdik. Bu sayede birbirimizi tanıdık ve kitlemizi daha çok genişlettik. Daha sonrasında milli parklarla ilgili bir sorunumuz vardı. 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı Milli Parklar revizyonunu yayınlandıktan sonra destek olunması noktasında yine derneğimiz öncülük etmiş oldu muhtarlarımızla birlikte. Yeşilbağ okulumuzun dış cephe ve iç cephe olmak üzere dış cephesinin tadilatını sağladık. Yine çocuklarımızın giyim kuşam ve diğer ihtiyaçları, kırtasiye ihtiyaçları ile ilgili de görüşmeler yapıyoruz ve ellerimizde onlarla ilgili temin ettiğimiz kıyafetler var. Onların dağıtımını yapacağız. Bölgemizin elektrik, su yine aynı şekilde internet, yol gibi ihtiyaçlarıyla ilgili kurumlara bu taleplerimizi iletiyoruz muhtarlarımızla birlikte. Bunların da çalışmalarının takibini yapıyoruz. Mermer ocağıyla ilgili 2020 yılının Mayıs ayında bilgisini edindiğimiz bir başvuru olduğunu öğrendik. Aslında 2016 yılında başvurulmuş, ön izin ve ardından kesim izne çevrilmiş ve son aşamasında ipten aldık diyebiliriz.

Nerede kurulacaktı mermer ocağı?

Mermer ocağı Beşkonak Karadağ Yangın Kulesi’nin hemen alt tarafında. Öncelik 5 hektarlık, 24 hektarlık da diğer arama izni olmak üzere toplamda 29 hektarlık bir alan. 5 hektarlığını iptal ettirdik. 24 hektarla ilgili de Valimiz ile görüşülmesini sağladık. Burayla ilgili de cevap bekliyoruz.

Beşkonak kaç mahalleden oluşuyor? Yüzölçümü alanı nedir?

11 köyden oluşuyor. Yüzölçümü Türkiye’nin en büyük altıncı milli parkı olma özelliğindeyiz. 47,473 hektara sahibiz yüzölçümü olarak. Manavgat’ın da üçte ikisiyiz.

Beşkonak denince akla turizm geliyor, rafting geliyor ama bir de görünmeyen yüzü var. Mesela interneti olmayan suyu olmayan köylerden bahsettiniz. Oralarla ilgili çalışmalarınız nedir? Dernek olarak hedefleriniz ne, nereye kadar ulaşacaksınız? Size gelen sorunlar ne? En çok istenen nelerdir?

Şöyle söyleyeyim. Özellikle pandemi sürecinde birçok köy okulunda okuyan öğrencilerimizle ilgili internetin çekmemesi noktasında sorunlar yaşadık. Bu sorunların çözümü noktasında GSM şirketleri ile görüştük. Şu an bölgenin en büyük sorunlarından birisi telefon ve internet. Özellikle Gsm operatörlerinin olaya ticari bakmalarından kaynaklı bölgeye giden halkın birçoğunun evine internet almak istemesine rağmen alamaması ve işte aynı zamanda bayramda özel günlerde ziyaret için giden şehirden hemşerilerimizin telefonunun orda çekmemesinden kaynaklı sıkıntılar yaşıyoruz. İletişim kopuk yani. Bununla ilgili bir çok girişimlerde bulunduk. Herkes olaya yatırım planını aldık ama sonuç şu ana kadar her hangi bir gelişme olmadı.

Ulaştırma Bakanlığı’nın ‘Evrensel Hizmet’ diye bir projesi var. Bu projesine köy bölgelerinin alınmasıyla alakalı amacı bu. Bizim Beşkonak’ın 11 tane köyünün en azından iki üç tanesini aldırabilirsek diye düşünmüştük. Bununla ilgili de milletvekillerimize ulaştık. Haber bekliyoruz Ulaştırma Bakanlığı’nın bu projesine alınmasıyla alakalı. Yine yol sorunumuz çok fazla. Biliyorsunuz açılmayan Kepez Bölgesi diye geçer Beşkonak turizm yolu, üç kilometrelik bir kısmı var. Burası henüz açılmadı. Yaklaşık iki yıldır eylem nedeniyle kapalı. Tabelasını görürsünüz Beşkonak’a giderken.

Şimdi dünyanın dört bir yanından turist ağırlıyoruz. Tabi pandemi öncesi bitmesi gereken bir noktaydı burası. Pandemi engel oldu mu oldu fakat 3 kilometrelik yolu bitiremeyecek kadar küçük bir devlet değiliz bunu da biliyoruz ve bölgenin ciddi bir ekonomik katkısı var ülkeye. Yaklaşık bir yılda 1,5 ya da 2 milyar dolar geliri olan bir bölgeden bahsediyoruz, turizm geliri. Bunu biz MATSO kaynaklarından elde ettiğimiz bir bilgidir. 2019 yılı kayıtlarından. Ciddi bir popülasyon getirisi var.

Beşkonak’ın toplam nüfusu kaç kişi?

Şu an ikamet eden kişi sayısı 12 bin civarında. 11 tane köyden oluşuyor. En kalabalık köyümüz Bozyaka ve Karabük köyümüzdür. En az nüfusa sahip köylerimizden biri Ballıbucak. Kış aylarında 300’e kadar düşüyor ama yaz aylarında 3 bine kadar çıkıyor. Turizm potansiyeli yönünden de yıllık normal koşullarda pandemi öncesinde 3 milyon ile 4 milyon arasında turist ağırlıyoruz.

Beşkonak’ı sadece rafting olarak mı düşünelim, turizm de başka hangi alanlar da etkin ve neleri ile meşhur?

Beşkonak’ta alternatif turizm var, doğa turizmi var ve eko turizm var. Bunun üzerinde çok ciddi çalışma var. Yani raftingle başlıyor, raftingden sonra yapılabilecek parkur alanları var. Bunlar; Atv safari, jeep safari, fotoğrafçılık, kampçılık, doğa turları, yürüyüş parkurları. Özellikle Tazı Kanyonu’nun güzergahından geçen ciddi bir tarihi yürüyüş parkuru var. Buradan yine rehberler eşliğinde yürüyüş yapılıyor.

Tarihi köyümüz var özellikle. Burmahan diye bir köyümüz var. Bu köyde 800 ton civarı kiraz, doğal bir kiraz elde edilir ve ihracata gönderilir. Çok ciddi bir getirisi olan bir bölgedir orası da. Yine kırmızı benekli alabalık diye geçer, bölgenin endemik türüdür. O bölgede yetişir ve tüketilir. Bölgenin susamdan elde edilmiş, susam tahini vardır ve tahin değirmenlerinde doğal bir şekilde elde edilir.

Beşkonak ayrıca Keçiboynuzu deposu olarak nitelendirilir. Bozyaka köyümüzün Ciddi bir popülasyonu var. Yılda 800 ton civarı pekmezi yapılıyor burada.

Çaltepe köyünde, Bolasan diye geçer yöresel ismi. Çaltepe ismiyle anılır resmi kaynaklarda. Buradan da hem bölgemizde yetişen susam kullanılarak, ardıç odunundan yapılan özel fırınlarda kavruluyor ve doğal yöntemlerle tahin üretiliyor. Tamamen doğal.

Aynı zamanda bölgenin ciddi anlamda kekik potansiyeli var. 300 tona yakın bir kekik hacmi mevcut. Hatta şu anda Büyükşehir Belediyesi’nin bununla ilgili bir çalışması var. Daha önce kurulan kekik fabrikası ile ilgili tekrardan faaliyete geçirilme, oradaki köylere istihdam sağlayıp kekik, adaçayı gibi ürünlerde tekrardan bir aktif çalışma yapmak istiyorlar. Bununla ilgili de ileriye yönelik projemiz var.

Bunların dışında tarihi köyümüz var. Altınkaya diye geçer. Yöresel ismi Selge Antik Kenti diye bilinir. Side’yi aratmaz. Tarihi tiyatrosu, su harabeleri, su kemerleri, yani Roma döneminde yapılan tüm kültür anlamında yapılar hepsi mevcuttur.

Dernek olarak Beşkonak’ın tarihi, töresi, yöresel ürünlerinin tanıtımı konusunda çalışmalarınız olacak mı?

Doğru söylüyorsunuz. Böyle bir fikir şu an için gelmedi ama değerlendirilebilir. Dediğiniz gibi çok platforma giriyoruz, görüşüyoruz, anlatıyoruz. Yine Antik mesire alanımız var. Büğrüm Köprü diye geçer. Ulu Köprü diye de diğer ismi. Tarihi köprüdür Roma döneminde yapılan. En son geçen hafta Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan başkan danışmanı Mehmet Balık Bey ve başkan yardımcısı Mustafa Bey ile birlikte yeni bir festival hazırlığı yapmak için Beşkonak’ın ilki olsun diye bir festival projesi görüştük. Panayır alanı oluşturacağız. Bununla ilgili 11 muhtarlığımızla toplantı yaptık. Kalıcı olsun, festival havasında açılsın, her yıl yenilensin, geleneksel hale gelsin ve devamı olarak da her köyün kendi mahsulü orada sergilensin. Beşkonak’ın da bir pazarı olmalı diye düşünüyoruz. Her köyün kendine ait kendi ürününü sergileyebileceği bir alan olacak. Onunla ilgili bir çalışma başlatıyoruz.

Söyleşi için çok teşekkür ediyorum var mı eklemek istediğiniz başka bir konu?

Ben teşekkür ediyorum. Bir konumuz daha var müsaadenizle onu da dile getirmek istiyorum. 2011 yılında Isparta Sütçüler tarafından kurulan olan bir hidroelektrik santrali vardı. Regülatörü bizim Değirmenözü köyümüze kuruldu. Su üretimi özellikle elektrik üretimi oradan başlıyor. 2016 yılında da yapımı tamamlandı. Daha sonrasında burayla ilgili bu yapım tamamlandıktan sonra, köprü çayını besleyen iki kolun bir tanesi bu hidroelektrik santralinin kurulduğu dereden geçiyor. Hidroelektrik santrali kurulduktan sonra, bizim derelerimizin bir kolu kurumaya başladı. Hatta Tazı Kanyonu’nun suyunun hiçbir zaman kuruduğunu görmemiştik. Bu yaz özellikle biz o bölgeleri çok gezdik. Suyun kuruduğunu gördük ve insanlara sorduğumuzda  -‘Küresel ısınma, doğanın dengesi bozuldu’ dediler. Bozuldu ama daha öncesinde de küresel ısınma vardı. Bu kadar hissetmiyorduk. Niye? Hidroelektrik santrali yoktu.

Şimdi suyun çıktığı noktalarda suyun özellikle derinliği değişti. Bulanık akmaya başladı. Bir aralar balık ölümleri oldu. Özellikle bu dönemde yaşadık biz bunu ve bu sorunu bürokratik kanallara aktardık. Daha sonrasında savcılığa başvurma noktasına kadar gelmişti. İşletme müdürüyle görüştük. Genellikle bu tür işletmelerde suyun çıktığı noktalara su numune cihazları konulması gerekiyor. Burada olmadığını tespit ettik. Daha sonra işletme müdürüyle bir görüşme yaptık. Elektrik üretimi zamanlarında suyun kesileceğini sonra suyun salınacağı dönemlerde bize bilgi verilmesini istedik. Bizde buraya bağlı 11 köye bilgi vermek anlamında dolayısıyla başvurduk. Bu da şundan kaynaklı, derenin debisini aşırı değiştiriyor. Su kesildiği zaman ansızın yükselme meydana geliyor. Bu sefer derede oynayan çocuk derede her hangi bir şekilde bulunan bir birey, ansızın su yükselmesinden dolayı hayati tehlike yaşayabiliyor. Bundan dolayı da hidroelektrik santralinden sonra Köprüçay’ın debisi 20 cm azaldı. Çok ciddi bir rakam ve bundan sonra da çok ciddi bir tehlike yaratacağını düşünüyoruz biz.  Orayla ilgili de bir çalışmamız var. Kendileriyle de görüştük. Lokasyon var. Çok ciddi bir lokasyon kurulmuşken de doğaya uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlamak için, biz devamlı takibini yapıyoruz. İletişim halindeyiz.

Son Güncelleme: 15.02.2021 14:38
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.