Dayak yiye yiye ülkücü oldum!

MHP Aksu Belediye Meclis Üyesi ve aynı Grup Sözcülüğü görevini yürüten Ali Alpay Bilge, Ülkücü hareketle tanışmasının bir dayak yeme olayıyla geçekleştiğinin altını çizerek, “Dayak yiye yiye ülkücü oldum” dedi.

07 Aralık 2020 Pazartesi 11:27
Dayak yiye yiye ülkücü oldum!

Erken yaşta omuzlara binen mücadele

Aksu MHP camiasının ‘Aksaçlı’larından biri olarak bilinen ve Cumhur İttifakının MHP Aksu Belediye Meclis Üyesi Ali Bilge Alpay’la, kış aylarının vazgeçilmezi olan odun sobasının başında, bir taraftan çayımızı yudumlarken, bir taraftan da geçmişe yolculuk yaptık. Babasının erken yaşta vefat etmesiyle, yaşam mücadelesinİ erken yaşta omuzlarına alan Ali Alpay Bilge, 14’lü yaşlarda Ülkücü Camiayla tanışması, bir dayak yeme sonucu olmuş.

Benzer iki saldırıyla karşılaştı

O yıllarda Antalya’daki okulların yüzde 80’inde sol düşüncenin hakim olduğuna dikkat çeken MHP’li Bilge, “Lisedeyken, sol görüşlü gençler, bir genci dövüyordu. Neden dövdüklerini sorduğumda, -Sende mi Faşosun- diye bana da saldırdılar. Benzer bir saldırıyı bir kez daha yaşadım ve ikincisinde çok ciddi dayak yedim. Ülkücü Gençlik binasına sığınarak kurtulabildim. Ülkücü hareket ile tanışmam, dayak yiyerek oldu diyebilirim” paylaşımını yaptı.

1981 yılında babasını kaybetti

Ali Alpay Bilge, 1964 yılında Antalya, Yüksekalan Mahallesi’nde doğmuş. Kaleiçi’nde büyümüş. İlk ve ortaokul öğrenimini Atatürk İlköğretim Okulu’nda tamamlamış.  Liseye Antalya Lisesi’nde başlayan Bilge, sınavla Ticaret Lisesi’ne geçiş yapmış. 1981 yılında babasını kaybeden Ali Alpay Bilge,  bir ağabeyi, kendisinden 12 yaş küçük bir kardeşi ve annesiyle ortada kalmış.  Aileye bakacak kimsesi olmadığından dolayı çalışma hayatına atılmış.

Yaşanan zorluklar

Ali Alpay Bilge, 12 Eylül döneminin son zamanlarına denk gelen yaşam mücadelesi ve yaşadığı zorlukları şöyle dile getirdi.  

“Babam ölünce iş hayatına atılmak zorunda kaldım. Yiyecek ekmeğe muhtaç hale gelmiştik. Fırından veresiye ekmek aldığımı hatırlıyorum. Para olmadığını söyleyemediğim için, -bozuk param yok- diyordum. İki kez üniversiteyi kazandım ama çalışma hayatı tatlı geldiği için okuyamadım. Ağabeyim askere gitti ve kardeşim çok küçük olduğu için çalışmalıydım. Ağabeyim askerden geldikten sonra onu evlendirdik. Askere gitmeden 22 yaşında ben de evlendim. Askere gideceğim, ancak oturacak evimiz bile yok. Ev yok, iş yok, bisikletim dahi yok. Ecza depolarında, bir yayın kuruluşunda şef olarak işe başladım. 27 yaşına kadar askerlikten kaçmak zorunda kaldım. 24 yaşındayken kızım dünyaya geldi. Biraz birikim sağladıktan sonra 28 yaşındayken askere gittim ve 18 ay askerlik yaptım. Askerden geldikten sonra oğlum dünyaya geldi. Askerlik dönüşü ortak bir mülkümüz vardı ve onu satarak ticarete başladım. 31 yaşında ticarete başladım. 5 yıllık iş hayatımın sonunda bir hayli birikim yaptım”

Siyasi çalışmalar ve görev aldığı konumlar

Daha önce Murat Dervişoğlu ile MHP Muratpaşa Belde Teşkilatı’nın kuruluşunda yer alan MHP’li Bilge, bir süreliğine aktif siyasete ara emiş. Ancak ticaret yaşamında başarı sağlayınca, tekrardan gelen bir talep üzerine aktif siyasete dönüş sergilemiş. 2008 yılında beldelerin lav edilmesi sonucu İlçe statüsünü kazanan Muratapaşa’ da MHP İlçe Teşkilatı’nın kurucuları arasında yer alan Bilge, bu süreçte Muratpaşa’da partisinin 4 binle sınırlı olan oy oranını çalışma arkadaşlarıyla beraber 40 bine çıkarmayı başarmış.

İl Yönetim kurulu serüveni

Nizamettin Sağır 2006’da atandı, kongreye gitti ve kazandı. Bir yıllık il başkanıyken milletvekili adayı olduğu için görevi bıraktı. Bunun üzerine Mustafa Akar il başkanı oldu. O dönem üniversite olaylarının baş göstermesiyle Akar görevden alındı ve yerine Aydın Yeşilyurt atandı. Daha sonra İl Kongresi gerçekleştirildi. Bu kongrede Ali Adnan Kaya ile beraber ortak liste çıkardık. Kendi kongremde delege dahi yazılamadım ama küsmedim. 25 oy farkla kongreyi biz kazandık.

MHP’deki en kutsal görev

MHP’de en kutsal görev teşkilat başkanlığı olduğuna değinen Ali Alpay Bilge, “İl başkanı siyaseti sürdürür, teşkilatlardan sorumlu il başkan yardımcısı da teşkilatları yönetir. Antalya Gazipaşa’dan Kaş’a kadar zorlu bir coğrafya ve hiç durmadan çalıştım. Yerel seçimler, genel seçimler oldu ve çok çalıştık. Genel Başkan Yardımcımız Tunca Toskay Antalya’ya çok sık gelirdi. İl Başkanı Ali Adnan Kaya ile çok anlaşamadığı için programını ben yapardım. Tunca Toskay çok dakik birisidir ve programını yapmak kolay değildir. Buna rağmen sorunsuz programlar yaptık. Antalya’nın coğrafyasından dolayı siyaset yapmak gerçekten çok zor. Şimdi her bölgede ülkücü ve MHP’li var. Onların da gönüllerini hoş tutmak zorundayız. O dönemki oy oranımızdan da belli olacağı için iyi çalıştık. Antalya, partimizin ülke genelindeki oyundan yüzde 4 fazla oy çıkartır. O dönem yüzde 8’e yakın bir artış sağladık. Antalya halkı her zaman milliyetçi muhafazakar bir profil çizmiştir”

Ailesinin dik duruşu

2012 yılında Ali Adnan Kaya ile bir anlaşmazlığa düştüklerini ifade eden Bilge,  Son 10 gün il başkanlığına aday olacağımı söyledim. 215 oy Osman Çetin aldı, Ali Adnan Kaya ile benim aldığım oy, Osman Çetin’in oyunu ikiye katlıyordu ancak seçimi Osman Çetin kazandı.

Tüm bu gelişmeler olurken, ticari hayatımda ciddi gerileme yaşadım. Teşkilat başkanlığı çok zor bir görev ve layıkıyla yapmaya çalıştığım için işimi ihmal ettim. Çok borçlandığımı, kredi borçlarından bunaldığımı fark ettim. Biraz işime odaklandım ve toparlandım. Burada ailemden çok büyük destek aldım. Zaten siyaset aileyle yapılır. Eşim, annem, çocuklarım arkamda dimdik durdular” dedi.

Rahatsızlıklarım hiç olmadı

MHP’de, daha önce il başkanlığı yapan, aday olan tecrübeli isimlere zaman zaman tekliflerin yapılarak onurlandırıldığına da değinen Bilge,  “2019 seçimlerinden önce de beni Aksu’dan belediye meclis üyesi olmam teklif edildi. İş çevrem Aksu’da olduğu için kabul ettim. O dönemin İl Başkanı Mustafa Aksoy bu konuda ricada bulundu ve Allah da nasip etti meclis üyesi oldum. Bu kadar siyasi geçmişim olmasına rağmen Cumhur İttifakında 10. sıradan aday olmaktan rahatsız olmadım. Ben siyaseti makam ve mevki için yapmadım. Zamanında meclis üyesi listesini dolduramadığımız için, listeyi doldurabilmek için tanıdığımız insanlardan fotoğraf ve kimlik istedik. Bugün ise partimize yoğun bir teveccüh var. Bu duruma seviniyorum. Aksu’da ilk aday olduğumda benim için ‘ithal’ dediler. Kendi partimden bile bu söylemler oldu ancak ben rahatsız olmadım. Daha önce meclis üyeliği yapmadım, teknik bir insan da değilim. Ancak yılların verdiği tecrübeye istinaden grup sözcüsü olmam istendi. Tecrübeme güvenerek ve arkadaşlarımın teveccühleri ile bu onurlu görevi kabul ettim”  

MHP’li Bilge, “Bizde siyaseti teşkilatlar belirler. Seçilmişler olarak teşkilatlara bağlıyız. Ben MHP grup sözcüsü isem, şahsi fikirlerim olmasına rağmen teşkilatların söylemek istediklerini söyleriz. Bizler MHP’nin meclis üyeleriyiz. Halkın oyuyla seçilmiş olabiliriz ancak MHP ve teşkilatın sözcüleriyiz. Bizim iyi ya da kötü icraatlarımızı oy olarak sahaya yansıtacak olan teşkilatlardır. Hiçbir meclis üyesi tek başına hareket edemez. Bizde düstur, ‘Lider-teşkilat-doktrin’dir. Lider emreder, teşkilat emreder, doktrinler de yolumuzu belirler.

İttifak ilkelerine bağlıyız

Antalya’da siyaset ittifaklarla yapılıyor. AK Parti ile beraber Cumhur İttifakı oluşturduk. Şu anda tüm Türkiye’de Cumhur İttifakı ruhuyla hareket ediyoruz. Liderimizin emrettiği gibi, ilkelere bağlı kalarak, Cumhur İttifakı’na sadık kalarak yolumuzu yürüyoruz.

Bizler yerel siyasetçiler olarak hiçbir zaman Aksu’nun üzerinde değiliz. Önceliğimiz Aksu’nun ve Aksu halkının gelişimidir. Aksu bir Cumhur İttifakı belediyesidir. Aksu’da bir koalisyon yok ancak Cumhur İttifakı ilkelerine bağlıyız.

Miras bıraktım

Bilge son olarak şunları paylaştı, “Ülkücü hareketlerle çocuk yaşlarda tanıştım bu mirası hem oğluma hem de kızıma bıraktım. Kızım İzmir’de üniversite okurken, 1 günlüğüne Antalya’ya gelir, gece 02:00’ye kadar sandığı bekler, oy çuvalını adliyeye teslim eder, sabah 05:00 uçağı ile İzmir’e geri giderdi. Oğlum da sandık görevlisi olarak MHP ile tanıştı. Oğlum Mahmut Ünal Bilge bugün İl başkan yardımcısı ve il sekreteri. Teşkilat bayrağını oğluma devrettiğimi söyleyebilirim. Zor ama zevkli ve kutlu bir görevi var. Oğlum ile beraber ticaret yapıyoruz. Şu anda oğluma örnek oluyorum. Ben siyaset uğruna ticari olarak çok şeyler kaybettim. Ancak benim başımda babam yoktu. Babam 44 yaşında vefat etti ve ben 16 yaşındaydım. O nedenle oğluma hem siyasi, hem de ticari tecrübelerimi aktarıyorum. Ben var gücümle onun eksik kalan yönlerini tamamlamaya çalışıyorum. Şu anda oğlumun hem siyasi, hem de ticari hayatı iyi gidiyor”

Son Güncelleme: 07.12.2020 12:14
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.