Hafta sonu, Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) ve Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği Antalya Şubesi (ASKON) tarafından Manavgat’a bağlı Beşkonak Çaltepe köyünde düzenlenen, “Yerel Değerlerimize Sahip Çıkalım” etkinliğine katılma fırsatım oldu. Bu etkinlik, hem yerel üreticileri desteklemeye yönelik hem de unutulmaya yüz tutmuş gelenekleri yaşatmaya yönelik harika bir girişim olarak karşımıza çıktı. Etkinlik boyunca yaşadıklarım, bize aslında ne kadar değerli ve köklü bir mirasa sahip olduğumuzu bir kez daha hatırlattı.
Manavgat’ın altın susamı, yöredeki çiftçilerin yıllardır emeğini ortaya koyarak yetiştirdiği bir değer. Bu etkinlikte, susamın tahin olarak sofralarımıza gelene kadar geçen yolculuğunu adım adım izleme fırsatımız oldu. Başlangıçta, minik bir tohum olarak toprağa ekilen susam, doğru zamanlama ve özenle yapılan hasattan sonra güneşte kurutuluyor. Ardından, taş fırınlarda ardıç odunlarının yakılmasıyla kavrulmaya başlıyor. Bu süreç, yaklaşık bir buçuk saat sürüyor ve her aşama, susamın lezzetini en üst seviyeye çıkaran bir ustalık gerektiriyor. Kavrulmuş susamlar, özel makinelerle kabuklarından ayrılarak tahine dönüşüyor. Tüm bu aşamalar, her bir adımda emek ve sevgi barındıran, sabırla gerçekleştirilen bir yolculuk.
Bir aile şirketinin bu süreçteki rolü de oldukça önemli. Bir yandan modern makineler, bir yandan geleneksel yöntemlerle üretilen tahin, aslında yerel üretimle yüksek kaliteyi nasıl buluşturabileceğimizin güzel bir örneği. Yıllar süren birikim ve tecrübeyle üretilen bu tahin, bir anlamda köklerimizle olan bağımızı güçlendiren bir ürün.
Etkinlik sonrası, Antalya’ya geri dönüş yolculuğumuzda bir rafting merkezine uğradık. Şubat ayında olmasına rağmen rafting yapan turistlerin varlığı, Antalya’daki turizmin ne denli canlı olduğunu gösteriyordu. Kış aylarında dağlarda kar varken, Manavgat Irmağı’nda rafting yaparak adrenalini yüksek bir deneyim yaşayan insanlar, Antalya’nın 12 ay boyunca turist çekebilecek kapasitede bir bölge olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyordu. Bu coğrafyanın sunduğu olanaklar o kadar çeşitlenmiş ki, Saklıkent’te kayak yaparken, Konyaaltı’nda denize girebilir, Beşkonak’ta ise rafting yapabilirsiniz. Antalya, her mevsimde başka bir güzellik sunarak, kış aylarında bile turistlerin ilgisini çekmeyi başarıyor.
Bu etkinlik, bize sadece yerel üretimin önemini değil, aynı zamanda yerel değerlerimize sahip çıkmanın ne kadar kıymetli olduğunu da hatırlatıyor. Hem susamın tahin yolculuğunu izlemek hem de Antalya’nın turizm çeşitliliğini görmek, bu şehrin ve bölgenin ne kadar zengin bir kültüre ve doğal güzelliklere sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Eğer bizler yerel değerlerimize sahip çıkarsak, sadece ekonomik olarak değil, kültürel ve toplumsal anlamda da güçleniriz.
Bu keyifli ve öğretici geziyi düzenleyen Antalya Gazeteciler Cemiyeti ve Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Başkanlarına teşekkür eder, yerel değerlerimize sahip çıkmaya devam etmemiz gerektiğinin altını çizerim. Zira, bizler yerel üreticilerimizi destekledikçe, bu değerler sadece yaşamakla kalmaz, aynı zamanda geleceğe taşınır.