Ülkemizin sebze ve meyve deposu Antalya’nın Aksu ilçesinde sera hazırlıkların da son zamanlarda yoğun bir hareketlilik var. Yaklaşık iki-üç aydır dinlendirilen toprak yeniden işlenerek ve güçlendirilerek ilk fideleriyle buluşmaya hazır.
Yayla sezonunun yavaş yavaş sonuna doğru gelmesiyle birlikte, tek ekim ve çift ekim dikimi başladı. Bir kısım üreticimizin fideleri boy verirken, diğer taraftan yeni dikimler henüz başlıyor.
Üreticilerle neredeyse her gün bir araya geliyoruz ve çalışmaları hakkında bilgiler alıyoruz. Aksu’da ve Antalya’da artık bilinen ürünlerin üretimlerinin dışında tropikal meyve üreticiliği de hatırı sayılır bir şekilde arttı.
Geçen hafta Aksu’da yaşayan ve Altınova mahallesinde üretim yapan bir üreticimiz, daha önce kesme çiçek yetiştirdiğini, pandeminin olumsuz etkilerinin kendilerine yansıdığını ve ihracat konusunda zorluk çektikleri için iki senedir tamamen tropikal meyve üretimine geçtiğini ifade etti.
Tarım sektörün de çeşitliliğin artması sevindirici bir durum. En azından eskiden çiftçi, kazanmadığı zaman ertesi yıl ekmekten vazgeçiyordu. Şimdi durum çok şükür ki öyle değil. Toprağı (sermayesi) olduğu sürece üretici, kazanç elde edeceği ürünlere yönelme çabası içinde ve başarılı sonuçlarda elde edebiliyor.
Bütün bunların yanında sorunlarda yok değil. Geçmişte girdi fiyatları düşük olduğu için çiftçi emeğinin karşılığını ciddi anlamda alıyormuş. Geçen Boztepe Mahallesi’nden bir üreticiyle ayak üstü konuştuk şunları dile getirdi. -‘Eskiden bir yılda sattığım ürünle oğlanın düğünü, kızın çeyizini yapardık. Ertesi yıl traktörümüzü yenilerdik. Şimdi onları kazanmak neredeyse hayal’ dedi.
Çiftçi emeğinin karşılığını almalı ki üretmeye devam etsin. Gübre ve ilaç fiyatlarının her geçen gün zamlanması bunun yanında sebze kilo fiyatlarının yerinde sayması, çiftçinin belini büküyor açıkcası.
Üreten, emek veren, gece gündüz ve soğuk-sıcak demeden sofraları şenlendiren, insanların besin ihtiyaçlarını karşılayan çiftçilerimizin sesine daha çok kulak verilmeli. Bununla beraber onlara yüksek rakamlar konusunda ne tür yardımlar yapılabilir, bunun ilgili nasıl bir yol izlenir bu konuda ciddi anlamda değerlendirmeler yapılmalı diye düşünüyorum.
Çiftçimiz tam hasatın az olduğu yada soğuk havalarda binbir emekle yetiştirdiği ürününü, biraz yüksek fiyata sattığı zaman gözler hemen o yöne çevriliyor. Ama aynı efor ve maliyetlerle düşük rakamlardan sattığı zaman, kimse oralı olmuyor.
Bu yazdıklarımın her satır ve her cümlesi çiftçi sohbetlerinden buraya dökülenler. Daha yazacak çok şey var. Ama kısaca bu kadarını ifade etmek istedim.
Yani bölgede tarım ve ürün çeşitliliği artıyor bu çok sevindirici ülkemiz adına, diğer yandan üretime hevesli çiftçi girdi maliyetleri yüzünden zorlanıyor. Bu heves kırılmadan devam etse ülkemiz, çok daha kazanır diye düşünüyorum.
Her birimiz çiftçilerimizin yanında olalım. Devlet olarak, millet olarak. Bu işin içindeyiz gerçekten işleri çok meşakkatli. Bu ülkede ve dünyada yaşayan insanların temel ihtiyaç maddesi gıda ihtiyacına cevap veren tek kurum üreticilerimiz. Onların mali olarak çok rahat ve huzur içinde olmadı gerekiyor ki daha fazla üretebilsinler.