Antalya sahil şeridinde örtü altı yetiştiricilik toprakların dinlendirilmeye bırakılmasıyla sona erdi. Yeni sezon bir ay sonra başlayacak. Ağustos ayının sonuna doğru fideler toprakla buluşup üretim kaldığı yerden devam edecek.
Geçen sene sezona başlayan üretici, kendisini bir anda zam yağmurunda buldu. İlaç, gübre ve mazot rakamlarında yaşanan artış çiftçiyi şaşkına çevirdi. Öyle ki gün oldu, çiftçi aradığı ilacı, gübreyi, parasını ödemesine rağmen sınırlı sayıda almak zorunda kaldı. Maliyetler 5 kat artınca ektiği ürünü kaça satacağı konusunda kara kara düşünmeye başladı. Çok şükür ki korkulan olmadı. Maliyetlerini kurtaracak şekilde ürünlerin fiyatlarının aynı doğrultuda artması, yüreklere su serpti. Bu arada yaşadığı stres de cabası.
Geçtiğimiz sezon bunlar yaşanırken gelelim yeni üretim sezonuna. Üreticilerimiz şu an ne eksem kazanırım derdindeler haklı olarak. Rusya ve Ukrayna savaşı ve kotalardan ötürü geçen sene kısa bir dönem de olsa Kaliforniya biberinde yaşanan dar boğaz, üreticinin gözünü epey korkuttu. Domates cenneti Alaylı üreticisi, Kaliforniya biberini ekmeyi bırakıp, yeniden domatese geçmeyi düşünüyor. Aynı riski göze almaya cesaretleri yok açıkçası. Çiftçilerle yaptığımız sohbetler de –‘Biz bildiğimizi devam ettirmek istiyoruz’ yönünde.
Aslında üretim konusunda kara düzen gidiyoruz. Üretici, bu sene ne ekmeli iç piyasa ve dünya ülkeleri ne istiyor, bu konuda bilgilendirmeler yetersiz yada hiç yok. Çiftçi kendi kaderine bırakılmış durumda. Çiftçiye şu kadar ürünü ekeceksin, diyerek önünü açan ne bir kurum ne de özel bir çalışma var. Kısacası üreticinin kafası karışık ve aydınlanmaya ihtiyacı çok fazla.
Biz tarım ülkesiyiz. Sanayi ve teknolojinin yanı sıra tarım birinci gelir kaynağımız. Üretimin, emeğin değerli olduğu zamanlardayız. Yazılanları okuduğumuz zaman karşımıza “gıda milliyetçiliği” gibi ürkütücü söylemler çıkıyor. Ürkütücü diyorum, çünkü temel ihtiyaç maddelerini ülkeler birkaç sene içinde bir birlerine vermeyebilirler. Buğday örneğinde bu sene yaşadığımız gibi. Buğday ülkelerinde yaşanan savaş, dünyaya gıdayı bir anda azalttı. Dışardan daha ucuza mal ediliyor diye ülke içerisinde sadece ekimi ve yetiştirilmesi değil, bütün sistemi kaldırılmış ürünlerin yeniden yapılanması birkaç senemizi alacak. Biz size domates verelim, siz bize buğday verin zamanları geçip gidiyor. Paranın satın alamayacağı durumlar ortaya çıkıyor.
Evet, üreticinin kafasının karışıklığından başladık, konu nerelere vardı. İnanıyoruz ki! Tarım Bakanlığı bu konuya ciddi anlamda el atacak ve karmaşa düzeltilecek. Tarım Bakanımızın ‘e- tarım’ uygulaması çalışmaya başlarsa, üretici neyi, ne kadar üreteceğini bilecek diye düşünüyorum.
Hepimize iyi haftalar olsun…