Bilal Abi, biz seninle bugüne kadar bir araya gelip hiç konuşmadık, ta ki geçen hafta Cumartesi akşamına kadar.
O yüzden seni gıyabında mütedeyyin bilirdik. Sana saygıyla bakardık. Ayrıca piyasa da bir ‘hoca’ sıfatın vardı. Her ne kadar bir araya gelip, iki lafı bir araya getirmediysek te, hoca sıfatından dolayı, bilgili, görgülü ve kanaat önderi vasıfları taşıyacağını tahmin ediyorduk.
Cumartesi akşamı seninle ayaküstü yaptığımız 30 saniyelik sohbete kadar, gözümüzdeki itibarın gerçekten öyleydi.
Ama yanılmışız be Bilal Abi…
Bak Bilal Abi; hani sokak ağzı ifade kullanarak diyorsun ya, “İnsanın başına ne geliyorsa, meraktan geliyor” diye…
Bilal Abi; istersen merakın ne olduğunu öğrenmen için, uzmanların ağzından dökülen söylemleri noktasına virgülüne dokunamadan aktarayım.
Merak, insanların doğuşlarından itibaren içlerinde olan ve öğrenme isteklerini tetikleyen içgüdünün adıdır. Yeni doğan bir insandan yaşlı bir insana kadar herkes hayatının bütün evrelerinde farklı şeyleri merak ederler. Örneğin bir çocuk etrafında olan biteni öğrenmek için merak eder. Dokunur, koklar ağzına alır ve o nesnenin ne işe yaradığını ya da ne olduğunu öğrenmeye çalışır. Aynı durum diğer insanlar ve farklı konular içinde geçerlidir.
Aynı uzmanlar diyor ki, eğer hayatımızda merak olmasaydı soru kavramı da olmazdı. İnsanlar soru sorup bunların cevabını aldıkça daha fazla bilgi edinirler.
Bilal Abi eminim insan olmandan dolayı, senin de merak ettiğin şeyleri öğrenme adına sorduğun sorular vardır.
Bilal Abi; merak ettiğin soruların cevabını ararken yoksa başına bir şey mi geldi.
Ha, ’Hiç merak etmedim sormadım’ diyorsan, demek ki insani özellikleri taşımayan bir canlısın demektir.
O yüzden bu sözler sana yakışmadı Bilal Abi.
Bak Bilal Abi;
Ben özel hayatını merak etmiyorum.
Babandan kalan mirası, cebindeki parayı, evdeki duruşunu, günahlarını sevaplarını merak etmiyorum.
Ben her şeyden önce bir insanım. Etik değerlerin ne olduğunu gayet iyi bilirim. O yüzden mesleki yaşantım boyunca, bir gün bile muhatap olduğum bireylerin özel yaşantısını hiç merak etmedim. Etmeyeceğimde.
Vatanımı ve milletimi seven bir birey olarak ta, siz sözde kent adına karar alıcıların, kararlarını merak etmek ve biz vatandaşlara yansımasının ne olduğunu sorgulamak, öncelikle T.C Vatandaşı olan bir birey olarak, sonrada kamuoyuna doğru bilgi akışı sağlama adına benim asli görevimdir. Sizin de taşıdığınız misyondan dolayı sorulan soruya etik ölçülerde cevap vermeniz gerekiyor.
Dedim ya, sizin cebinizde ki parayı, üzerinizde ki gayrimenkulü merak etmedim.
Merak ettiğin kamunun malı olan bir alan ile ilgili, iki toplantıdır sağlıklı bir kararın çıkmamasının altında yatan gerçeğin ne olduğudur.
Siz ama dobra dobra “baskı altında olduğumuzdan dolayı bir karar veremiyoruz” da diyebilirsiniz, veya politik olarak cevabı geçiştirebilirsiniz. O karar sizin kararınız. Bir gazeteci olarak her iki yanıtı yazmak benim asli görevim.
Ama haddinizi aşan bir söylemin içerisine girerek, “İnsanın başına ne geliyorsa, meraktan geliyordur” deme şansınız ve lüksünüz olamaz.
Hele ki bu soru 70 bin kent yaşayanı adına sorulduysa…
Bilal Abi, karar vereceğiniz bu alan ne benim, ne de sizin özel tasarrufunuzda olan bir alan değil. Burada kişisel olarak nemalanacağım bir kuruşluk menfaat yok.
O yüzden merakım kendi adıma değildi ki…
Sende bunu gayet iyi biliyorsun, o toplantılarda kendi ailen adına bir karar almadığını.
Ondan dolayıdır ki, o teşkil ettiğin makam egonu tatmin etme yeri değil. Halk adına alacağın karardan dolayı da, halkı bilgilendirme adına sorulan soruya da, sağlıklı bilgi vermek zorundasın. Yine de, her ne kadar sokak ağzı kullanarak böyle hoş olmayan bir ifade de bulunmuşsan da, yaşına duyduğum saygıdan dolayı lafı fazla uzatmayacağım.
Umarım ilk ve son olur Bilal Abi…
Yoksa bu halk merakın ne olduğunu gayet iyi biliyor.
Zamanı ve yeri geldiğinde cevabını vermesini de iyi bilir Bilal Abi…
Güzel ve anlamlı bir yazı