24 Haziran seçimlerini geride bıraktık. Önümüzde bir yerel seçim var. Tam da olmasa, bir taraftan start verildi. Hedef; tüm seçimlerde olduğu gibi, bu seçimde de sayısal çoğunluğu alarak, iktidar olmak. Bunun olması içinde, seçmenin oyunun alınması gerekiyor. Bu yüzden bu seçim, bütün partiler açısından, yüklenilmesi gereken bir seçim.
AK Parti açısından önemi, Başkan değişimlerini hatırlayalım; Ankara, İstanbul, Balıkesir, Bursa, Niğde belediye başkanlarında bir değişim yaşandı ve metal yorgunluğu ifadesini biz ilk kez bu dönmede duyduk. Bu belediyelerde belli ki bir rahatsızlık vardı. AK Parti seçmeninde de bir rahatsızlık vardı.
AK Parti’ye parlamento seçiminde oy vermiş kesimlerde, sunulan hizmetler nedeniyle ya da belediye başkanının şahsından bağlı rahatsızlıklar var. Şimdi burada iyileştirmeler yapılması lazım, adımlar atıldı doğru, değişiklikler yapıldı. Ama yeterli mi? Değil. Çünkü AK Parti’nin ülke genelinde 800 belediye başkanlığı mevcut. Ankara, İstanbul, Balıkesir, Bursa, Niğde gibi göz önünde bulunan belediye başkanlıkların da, metal yorgunluğu altında değişimler yapılıyorsa, bu demek oluyor ki birçok küçük yerleşim yerlerinde de bu ve buna benzer yorgunluklar ile yanlışlıklar mevcuttur. Bu ifadeyi birçok AK Partili seçmen bu şekil de ifade ediyor.
Cumhuriyet Halk Partisi açısından buralara yüklenilmesi gerekir. Çünkü parti içinde bir muhalif hareket var. Muharrem İnce bastırıyor ve Kemal Kılıçdaroğlu yönetimi açısından çok ciddi bir sınav olacak bu yerel seçim. Belki Genel başkanlık kaderini belirleyecek. Hep diyoruz ya, Mart seçimlerinden sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nde bir kurultay toplanabilir. İşte tam bu zamanlarda yerel seçimlerde sağlanacak bir başarı ki, Cumhuriyet Halk Partisi çalışmaya başladı. Yerel yönetimler strateji belgesi hazırlıyor, dışardan kazanabilecek isimler getirilecek, çok ciddi geniş kapsamlı temayül yoklamaları yapılıyor. Hedef olarak bazı noktaları belirlemiş ve yola çıkmış durumdalar.
Diğer partiler açısından bakacak olursak, Saadet partisi, Demokrat Parti, İYİ Parti…
İttifak yapmayınca yüzde 10 barajını geçemiyordu İYİ Parti, kıl payı baraj altında kalmıştı. Ama yerel seçim atmosferi öyle değil. İyi bir aday ile önemli bir belediyeyi alabilir. Bunun AK Parti örneği var. AK Parti yerelden gelen bir parti. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda ortaya koyduğu başarıdan sonra ivmelenmiştir. O yüzden AK Parti seçim stratejisini iyi belirleyerek, tabanın sesine kulak vererek, değişiklikler yapmalı. Teşkilatların istediği adaylara öncelik verilsin. Belediye başkanlarının vaatlerini gerçekleştirme oranından bütçesini nasıl kullandığına kadar birçok başlıkları ele almalı. Aksi halde birçok şey için geç kalınmış olacak.
