Sanatçı ve Yazar Münip Engin Noyan, “İslam Kardeşliği” adlı konferansta Antalyalılarla bir araya geldi. Kepez Belediyesi ile Antalya Kent ve Medeniyet Derneği işbirliği ile düzenlenen konferans, Erdem Bayazıt Kültür Merkezi’nde yapıldı. Konferansa, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, eşi Dr Ayşe Tütüncü, belediye başkan yardımcısı Mustafa Özsoy, Antalya Kent ve Medeniyet Derneği Başkanı Metin Doğan, meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Münip Engin Noyan’ın, konuşmasından önce konferansta “Müminler ancak kardeştirler” ayetinin yer aldığı Hucurat suresi okundu.
“Sözlerim Allah’ın lütfüdür”
Daha sonra sahneye gelen Noyan, “Huzurunuzda sarf edeceğim sözlerin fikirlerin hiçbirinin ilmi bir kıymeti yoktur. Ben bir İslam âlimi değilim. Bu yaştan sonra da olmam mümkün değil. Ancak, konuşmamda cahiliye bataklığından çıkıp da hak ve hakikatin aydınlığı ile şereflenmiş, mümin Müslümanlar arasındaki saflarda yerini alabilmiş bir kardeşinizin tecrübesinden ve yaklaşımlarından kaynaklanan bir takım güzelliklerinin olmasını ümit ediyorum. Sözlerimden değerli bir mana çıkacaksa bu âlemlerin Rabbi olan Allah’ın lütfünden ibarettir.” diyerek başladı.
Müminler kardeş olduklarını unuttular
Konferansın konusu olan “İslam Kardeşliği” nin çok çarpıcı bir başlık olduğuna işaret eden yazar, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “İslam kardeşliğinin ne demek olduğunu korkarım ki unutalı çok ama çok zaman oldu. Rabbimiz, Kur’an da müminlerin birbirlerinin kardeşi olduğunu ifade eder. Rabbimiz, kardeşlik ilişkisini değerini, anlamını, vurguladığı halde müminler arasında kardeşliğin izlerini maalesef bugün göremiyoruz. İnsanlık korkunç bir girdabın içerisine düşmüş. İnsanlık nefes bile alamıyor, tıkandı. İnsanlık, kendi elleriyle inşa ettiği çok çarpık bir dünya görüşünün, hayat anlayışının girdabında boğulmak üzere.
Rabbimiz, Kur’anda bize çok önemli ipuçları veriyor. Bazı ayetler, hayatın belli dönemlerinde ağırlıklı olarak öne çıkarlar ve bize yol gösterirler. Hucurat suresindeki ‘Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin.’ ayeti kerimesinin hayatımızda taşıdığı dinamik önemi bugün daha iyi anlaşılıyor.”
Aynı ananın rahminden çıkmış kardeşler gibiyiz
Münip Engin Noyan, müminler arasındaki kardeşliği Allah’ın tayin ettiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Kardeş, dünyalar güzeli Türkçenin dünyalar güzeli kelimelerinden birisidir.
Bütün müminler kardeştir ancak kardeştir, dediğimiz zaman Allah’ımız bunu bize öğrettiği zaman diyor ki bize, siz aynı ananın rahminden çıkmış kardeşler gibisiniz. Kardeşini kendin seçebiliyor musun? Ismarlama kardeş olur mu? Kardeşinin akıllı olmasını istiyorsun ama akıllı değil. Kardeşinin güzel olmasını istiyorsun ama güzel değil. Kardeşini kendin seçemezsin. Kendin karar veremezsin kardeşinin kim olacağına. Rengi kara olursa senin kardeşin değil mi? Boyu kısa olursa kardeşin değil mi? Aklı senin kadar parlak olmasa senin kardeşin değil mi? Mümini sana kardeş tayin eden Âlemlerin Rabbi olan Allah’tır. Müminler kardeştir. Sen kardeşini seçemezsin. Bu kardeşliği tayin eden Âlemlerin Rabbi olan Allah’tır. Allah sana, bu senin kardaşındır, dediğinde yok ben bunu istemiyorum başka kardaş istiyorum, böyle bir geyik yok.”
Alkışa tepki
Davetlilerin kendisini alkışlamasına, alkışlamayın tepkisi veren Noyan, neden alkış istemediğini şu şekilde açıkladı: “Alkış bizim toplumumuzda sonradan öğrenilmiş kavramdır. Şerefli ecdadımızın alkış dediği şuydu: Alkış alayları vardı. Padişah Cuma selamlığına ya da bir merasime çıktığında gür sesli aslan gibi adamlar alkış halayı oluşturup, ‘Padişahım çok yaşa, mağdur olma padişahım senden büyük Allah var’, diye bağırıyorlardı. Bunun adı alkıştır. Mağrur olma, gururlanma… Gururlanma kelimesini de yanlış kullanıyoruz. Türkiye seninle gurur duyuyor… Öyle şey olur mu? Türkiye seninle iftihar ediyor. Bunu anlarım. Gurur aldanma demektir.”
Eşin senin peygamber kardeşindir Noyan, müminlerin peygamber kardeşi olduğunu ifade ederek, “İslam dinimde hanımım benim din kardeşimdir. Çocuğum da benim din kardeşimdir. Biz hepimiz, Peygamber Efendimiz (SAV) müjdesiyle peygamber kardeşiyiz. Kadın, erkek, kelimeyi şahadet getirebilen herkes o son peygamberin kardeşi hükmündedir. Herkes, peygamber kardeşiyim, diye idrak edebilse bak bakalım halimiz, tavrımız, konuşmamız, birbirimizle olan ilişkimiz, dünya ve toplumla olan ilişkimiz nasıl değişir.” görüşünü dile getirdi.
Barış değil sulh
Allah’ın, ‘Kardeşlerinizin arasını ıslah edin,” ayeti kerimesini hatırlatan Noyan, “Bazı kesimler, İslam’ın barış dini olduğunu söylüyor. Barışı, eskiden bizim kuşağımız sulh olarak bilirdi. Sulhun kökünde ıslah vardır. İki insan kavga eder, iki toplum kavga eder, iki memleket birbirine girer aralarında barış yaparsın. Anlaşırlar ama 15 gün sonra yeniden birbirleriyle kavga ederler. Sulh ıslah etmek; aralarında bir daha çatışma çıkmasını engelleyecek şekilde bozulmuş ilişkiyi düzeltmektir.” diye konuştu.
Kardeşlik en yakındakinden başlamalı
Münip Engin Noyan, İslam kardeşliğini müminlerin yeniden keşfetmesi gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi: “Ama Allah’ın koyduğu sistem çerçevesinde İslam kardeşliği yeniden
keşfedilmelidir. İslam kardeşliği, en yakındakinden keşfedilmeye başlanılmalıdır. Zekât, sadaka en yakından en uzağa doğru verilir. En yakınındaki adam komşun açken tok yatacaksın, gidip fizandaki adama yardım edeceksin. Böyle bir şey olmaz. Önce en yakındakinin işini halledeceksin. Önce en yakınındakinin ihtiyacını gidereceksin.”
Eşinizden helallik isteyin
Sanatçı ve yazar, konuşmasında davetliler arasında buluna evli erkeklere de şöyle seslendi: “Evlere gittiğinizde eşinizin elini öpün. Ondan helallik isteyin. Deyin ki, ey benim muhterem, izzetli, şerefli hanımım; hayat gayesi ağır. Ben senin, din kardeşim olduğunu unutmuşum. Resule Ekrem’in kız kardeşi hükmünde olduğunu unutmuşum. Sana bazen bir peygamberin kız kardeşine davranılması gerektiği gibi davranmamış olabilirim. Hakkını helal et.”
Kardeşlik dalga dalga büyümeli
İnsanlığın, müminlerin kardeşliğine ihtiyaç duyduğuna vurgu yapan Noyan, “Müminler olarak birbirimizin kardeş olduğumuzu idrak edeceğiz. İdrak etmek yetmez. Bunu eyleme geçirmeliyiz. Birbirimize kardeşçe, din kardeşi olarak davranmalıyız. Aramızda sürtüşme olduğu zaman bir kardeşiniz o sürtüşmeyi ıslah etmeli, bozulanı düzeltmeli. Böyle davranmaya başladığımızda suya atılan taşın halka halka büyümesi gibi önce ailede başlayan kardeşlik sonra apartman halkına, giderek mahalleye, dünyalar güzeli ülkemize sonra Ümmet-i Muhammed'e dalga dalga yayılır. Ama önce işe kendimizden başlayacağız. Aksi takdirde hiçbir şey olmaz. İnsanlık müminlerin kardeş olmasına, müminlerin birbirlerinin veli olmasına her zamankinden çok daha fazla muhtaç.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Konferansın sonunda bir selamlama konuşması yapan Başkan Hakan Tütüncü, Münip Engin Noyan’a ve Antalya Kent ve Medeniyet Derneği Başkanı Metin Doğan’a çiçek verdi.
Son Güncelleme: 12.10.2015 16:42
