Hazine arazileri bazı gruplar tarafından çevrilmiş.
Bazı araziler birden fazla kişiye satılmış.
Bir ara arazi mafyalarının kol gezmiş.
Şehir efsaneleri türemiş.
O günden bu güne bir türlü imar sorunu çözülememiş.
Kısacası yılların kanayan yarası, kangreni Altıntaş….
***
Bir önceki sayımızda “Altıntaş’ta neler oluyor” başlıklı bir haberi gazetemizin sürmanşetinde yayınlamıştık, anons olarak ta Altıntaş’ta MHP’nin Meclis üyesi Ahmet Yaşar’ın bazı kişiler tarafından tartaklanmaya çalışıldığını, Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin’in de Altıntaş’ın sorunlarının çözümü için yeni meclis tarafından oluşturulan bilirkişi heyetinin susturulmaya çalışıldığının altını çizerek, bazı grupları işaret etmiş ve “derebeylik” suçlamasında bulunmuştu.
Aynı anda, aynı olayla ile ilgili iki önemli gelişme…
Tabi ki Sayın Şahin’in sarf ettiği sözcük, çok ciddi bir iddia.
Haliyle, bu ciddi iddiayı araştıracak olan kişiler devletin kolluk görevleri ile Cumhuriyet Savcıları.
Yeri zamanı geldiğine, hem devletin kolluk görevlilerinin hem de Cumhuriyet savcılarımızın gerekeni yapacağından zerre kadar şüphem yok.
Ama kafama takılan bir ayrıntı var, o da yeni seçilen bilirkişi heyetinin, geçen hafta kadastro memurlarının yaptığı ölçümlerde yer almaması.
Oysa yeni Belediye Meclisinin oluşmasından hemen sonra Tapu Kadastro Müdürlüğü, yeni belediye meclisinin, yeni bir bilirkişi oluşturma hakkının olduğunun altını çizerek, bu anlamda Aksu Belediyesi’ne bilgilendirme yazısı gönderiyor.
Bu doğrultuda Haziran Ayı meclis oturumunda konu ele alınıyor ve BBP üyesi İsmail Danacı’nın bireysel muhalefetine karşın, AK Parti, MHP ve CHP’li üyelerin oluruyla, ortak bir bilirkişi listesi oluşturuldu.
Amaç, 2011 yılından sonra gerçekleşen peşkeşlere “dur” demek!
Ama ne hikmetse, tapu kadastro memurlarının geçen hafta gerçekleştirdikleri ölçümlerde, yeni bilirkişiler yer almadı.
Nedeni, Tapu Kadastro yetkililerinin yeni bilirkişileri bilgilendirmelerinden kaynaklandığı ifade edildi.
Peki, kimler yer aldı?
Aksu Belediye Meclisi’nin ısrarla karşı çıktığı eski bilirkişi heyeti…
İşte bu denklemdeki “ne, neden” sorularına yanıt verildiği gün Altıntaş sorunu da o gün çözülmüş olacak.