Antalya Büyükşehir Belediyesinin son meclis oturumu gösterdi ki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde yerel seçimlerde 1’inci olan parti artık tek başına bir güç değil.
Bilindiği üzere Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Ocak ayı oturumu 10 Ocak’ta gerçekleştirildi. Millet ittifakının bileşenleri olan CHP ve İYİ Parti arasında Muratpaşa Meclisi’nde başlayan kriz, Büyükşehir Meclis oturumuna da tam anlamıyla damgasını vurdu. Muratpaşa Belediyesi'nin imar planı revizyonuyla ilgili gündem maddelerinde Millet İttifakı’nın diğer ortağı olan İYİ Parti, CHP’yi yalnız bırakmasından dolayı, imar planı revizyonu gündem maddelerinin birçoğu kabul görmedi. Soğuk duş etkisi yaratan bu adım haliyle kulislerde Millet İttifakı çatladı yorumlarına neden oldu.
Bu çatlaklığın sebebi, parti kulislerinde İYİ Parti’nin bazı taleplerinin hem CHP kanadında hem de Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek nezdinde kabul göremediği, hatta bu iletişimsizlikle ilgili İYİ Parti Antalya İl Başkanı Yavuz Temizer’in, Başkan Böcek’ten talep ettiği görüşme randevusunun yanıt bulamamasından kaynaklandığı ifade ediliyor.
Kamuoyunun menfaati doğrultusunda hareket etmesi beklenen siyasilerin, kişisel menfaatleri doğrultusunda hareket ederek bir krize yol açmalarının doğruluğu ve yanlışlığı tartışmaya açık. Ama bu tür çıkar tartışmalarının günümüz siyasetinin doğasında olduğu gerçeğini de unutmamak gerek. Bu konuya en iyi kararı verecek olanda, şüphesiz milletin ta kendisidir. Bu kısa ayrıntıdan sonra gelelim konumuza. Yani, yeni sistemde 1’inci partinin tek başına güç olmadığı gerçeğine.
Bilindiği gibi Büyükşehir Meclisi’nde Millet İttifakı’nın ortaklarından CHP’nin 37, İYİ Parti’nin ise 16 meclis üyesi bulunuyor. Cumhur İttifakı’nın ortakları AK Parti 34, MHP ise 15 üyeye sahip. Bu tabloya göre en fazla üyeye sahip olan CHP, ittifak ortağı olan İYİ Parti’den destek almadığı taktirde, 37 üyesi bulunmasına rağmen tek başına mecliste hiçbir kararı geçirme şansı yok. Çünkü Millet ittifakının bileşenlerinin toplam üye sayısı 53’e tekabül ederken, Cumhur ittifakının bileşenleri 49’da kalıyor.
Bu bıçak sırtı durumda dahi, 4 sandalyeye sahip olan DSP ile 1 sandalyesi bulunan Saadet Partisi’nin üyeleri, Cumhur İttifakı’yla beraber hareket etmeleri halinde, Millet İttifakının alacağı hiçbir kararın Büyükşehir Meclisi’nde hiçbir karşılığı olmaz. Çünkü, bu sefer ki sayı üstünlüğü Cumhur İttifakından yana olmuş oluyor. Bu tablonun aynısı Ocak Meclisi’nde cereyan etti. Aksu ile ilgili gündem maddesinde İYİ Parti ve CHP ortak hareket etmelerine rağmen, içerisinde DSP Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Mehmet Akif Ordu’nun da bulunduğu 4 DSP’li üye ile İYİ Parti Büyükşehir Meclis Üyesi Ramazan Özen kendi grubuna ters düşerek, Cumhur ittifakıyla aynı yönde oy kullandı. Böylelikle Aksu ile ilgili gündem maddesi İlçe Meclisi’ne geldiği gibi olumlu bir şekilde karara bağlandı. Hatta bu adımla ilgili Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin, Aksulu Büyükşehir Meclis üyelerinin ortak bir şekilde hareket etmelerinden dolayı, mecliste söz alarak kendilerine teşekkür etti.
Aksu’dan laf açılmışken, Aksu Belediye Meclisi’nde de durum Büyükşehir Meclisi’yle aynı paralelde. Yani, aynı bıçak sırtı aritmetik söz konusu. 26 sandalyesi bulunan mecliste 9’u AK Parti’ye aitken, 5 MHP, 6 İYİ Parti, 2 CHP ve 4 sandalye de DSP’ye ait. Başka bir değişle Cumhur İttifakının ortakları AK Parti ve MHP 14 sandalyeyi elinde bulundururken, muhalefet cephesinde 12 sandalye bulunuyor. Yani burada da en fazla sandalyeye sahip olan AK Parti, tek başına hiçbir kararı geçirme şansı yok. Her iki meclis aritmetiğinde ortaya çıkan net sonuç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde yerel seçimlerde 1’inci olan partinin artık tek başına bir güç olmadığı gerçeği.