Aksu’ya 2012 yılının başlarında geldik. Ve aynı yılın yaz aylarında Güney Haberci Aksu gazetesinin ilk sayısını yayınladık. Gazete ile eş zamanlı olarak internet sitemize de start verdik. Sizlerin de çok iyi bildiği gibi bir yılı aşkın bir zamandır Markaksu ekonomi dergisini de yayınlıyoruz.
Böyle bir girişe neden mi ihtiyaç duydum, hemen anlatayım. Güney Haberci Aksu gazetesi aradan geçen yıllar boyunca, kalkınan ve gelişen Aksu’nun bütün mücadelesinde elini taşın altına koydu. İlçemizin yarınlarına dönük bütün girişimlerin destekçisi olduğumuz gibi, Aksu’nun hafızası, yani bilgi bankası olmayı da başardık. Aynı şekilde , Markaksu dergisi de Aksu’nun ekonomi dünyasında çok önemli bir misyon üstlendi.
Son zamanlarda, sizlerin de dikkatinizi çekmiş olabilir, bazı seviyesiz sataşmalarla, yayın grubumuzu bir çamur deryasının içine çekmeye çalışıyorlar. Bu durumda bize düşen görev, bugüne kadar sürdürdüğümüz ilkeli duruş olacaktır. Buna yeltenenlere şunu demekle yetiniyoruz:
“Sizleri, çok mutlu olduğunuz çamur deryası içinde eşelenmekle başbaşa bırakıyoruz. Çünkü, siz kendinizi en iyi şekilde orada ifade ediyorsunuz ve oraya layıksınız. Bizim ise öyle bir ortamda işimiz yok. Sizin ve ‘yakın dostlarınız’ın çamurdan sohbetleri bizim ilgimizi çekmiyor. Şu mübarek Üç Aylar, öncelikle kendimiz açısından bir iç muhasebesi yapma fırsatı versin herkese… Elaleme ahlak dersi vermeye kalkanların, öncelikle en yakınındaki kişilerin sosyal medyadaki açık-saçık pozlarına, ‘Gül kokan kucak pozları’na da dikkat etmesi gerekmiyor mu? Allah yolunuzu açık etsin…”
Gelelim asıl konumuza… Hepinizin bildiği gibi 16 Nisan referandumu geride kaldı ve Türkiye yepyeni bir sürecin kapısını araladı. Bu yeni süreç, ülkemizin genelinde olduğu gibi, yaşadığımız il ve ilçe açısından da yeni paradigmaları beraberinde getirecektir. Böyle bir sonuç kaçınılmazdır.
Alışık olduğumuz formüller, söylemler ve siyaset yapma tarzları artık çok geride kaldı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yerel siyasetçilerin önüne, yeni bir vizyon geliştirme zorunluluğunu koymuş bulunuyor. Yarının Türkiye’sinde, hiç kimsenin kuşkusu olmasın, vizyon sahibi siyasetçilerin sözü geçecek. Devlet Başkanı’nın ufkunu paylaşan, onun projelerinde sorumluluk alan ve yeni açılımlar yapma kapasitesine sahip yerel siyasetçiler, geleceğin Türkiye’sinde, söz sahibi olacaklar.
Konuyu toparlayalım isterseniz ve sözü Aksu özelinden saptamalarla bağlayalım. Ne demiştik, geçen yazılarımızda, “Herkesin şapkasını önüne koyup düşünme zamanı geldi…” Çünkü, 17 Nisan sabahından itibaren yeni bir ülkede gözlerimizi açtık. Dünün köhnemiş siyasi alışkanlıkları geride kaldı. Tertemiz bir sayfa açtık ve bu sayfaya hem ülkemiz hem de yaşadığımız kent açısından en güzel notları düşelim.