FARKINDALIK VE KEŞKE  ÖĞRETİLERİ

İnsan ‘’Farkındalıklar’’ ile yaşamın anlamını, ‘’Keşkeler’’ ile yaşamın amacını görüntüler. Farkındalık gözlüklerinizi tekrar tekrar silerek çevreyi izleme; daha sonra ‘’Hmmm’’ yaşantıları ile kendine odaklanmaktadır. Bu cümleyi şöyle açıklayabiliriz.. Akşam TV’de kumanda ile kanalları tek tek gezinirken bir habere denk geldiniz. Güney Koreli’nin Çinli zannedilip dövüldüğünü gördüğünüz bir haber, sizde gülme biraz da şaşkınlık tepkileri geliştirmenize neden olabilir. Ama gözlüklerinizi tekrar silip izlediğinizde, bireydeki ölüm korkusunun ardındaki saldırganlık ve bencilliği de görmeye başlarsınız ve hatta kişinin kendi kırılganlığının ve ölümlülüğünün neler yaptırabildiğini ve bir de üstüne kaygısının dayanılmazlığını hissediş. Daha sonra ‘’Hmm’’ yaşantısı ile korkan ve bencilleşen bireylerin kendilerine tehdit olarak algıladığı bir insanı nasıl yok etmek istediğini anlar, Garanti × Karanti’na denkleminde kendi düşünce, duygu ve bedensel duyumlarınıza odaklanmaya başlarsınız.

Farkındalıklar ‘’Geç Kalmadan’’ı, ‘’Güç Olmadan’’ı ve ‘’Her Şey Bitmeden’’i öğretir.

SON İKİ HAFTADAKİ FARKINDALIK ÖĞRETİLERİ: Bir bakışın, bir fotoğrafın binlerce kelimeye değdiğini ÖĞRETTİ... Yatmadan önce daha kaç tane gözün bir daha açılmamak üzere kapanacağını göstererek ölümün vakitsizliğini ÖĞRETTİ... İnsanın savaşının kiminle olduğunu sorgulattı ve ÖĞRETTİ (Kendimizle)… Sorgulamanın birbirimizi suçlamaktan daha fazla cesaret gerektirdiğini ÖĞRETTİ… Kendini koruyabilmenin bu hayatta ne kadar kendini var edebileceğini hesaplatarak ÖĞRETTİ...’’Bir adım daha insan nasıl olabilirim?’’ içsel huzurunu ÖĞRETTİ.. ‘’Gönülden Yakınlık’’ın ‘’Sosyal Yakınlık’’tan daha güçlü bir bağının olduğunu ÖĞRETTİ. İnsandan başka hiçbir canlının doğadan ihtiyacından daha fazlasını almadığını ÖĞRETTİ. Güzel olayların bizi iyi hissettirdiğini, acı olayların ise ’’Adam’’ ettiğini ÖĞRETTİ. Bir şeyi elde edebilmenin saatine değil, asıl hayat takvimindeki yerine bakmayı ÖĞRETTİ. Evrenin değişim konusunda ne kadar esnek bir mükemmelliğe sahip olduğunu ÖĞRETTİ. Söylemlerin, paylaşımların, üzerinde defalarca çalışılanların bir anda çürüyebileceğini göstererek; ‘’Doğru yolu bilmek’’ (Sosyal İzolasyon) ile ‘’O’’ yolda ilerleyebilmenin farklı şeyler olduğunu ÖĞRETTİ.. Kapısı bir süre dışarıya açılmayacak karanlık bir evin içindeki elektrik düğmesinin nerde olduğunu arattı, buldurttu ve aydınlattı.. Son olarak o evin içinde ‘’BEN’’leri bırakıp ‘’BİZ’’ olarak hareket etmeyi ÖĞRETTİ..

SON İKİ HAFTADAKİ KEŞKE ÖĞRETİLERİ: Yapılanların ‘’PİŞMANLIĞI’’, yapılabileceklerin ‘’BELİRSİZLİĞİ’’, yapılamayacakların ‘’ÇARESİZLİĞİ’’ bizi ‘’KEŞKE’’ yaşantılarına iter. ‘’Keşke bu olayı hiç yaşamasaydım’ diyebilirsiniz. İşte bu noktada, öncelikle yaşanmış olanı değiştiremeyeceğimizi kabul ederek kendimize sormamız gereken; ‘‘Bu yaşantı bana neyi görmemi sağlamak için karşıma çıktı?’’ öğretisidir. Bu öğreti ile yaşamın devamını yavaşlatan, bizi geçmişe iten, ve değiştirmemizin mümkün olmadığı bir şeyi değiştiremediğimiz için bu günümüzü de etkileyen ‘’PİŞMANLIK’’ kavramı da etkisizleşir. Bununla birlikte ‘’BELİRSİZLİK’’ yaşandıkça biten değil, yaşandıkça kendini yenileyen bir kavramdır, kendini yenileyen bu kavramı sürekli tehdit olarak algılayıp ortadan kaldırmaya çalışmak bizi ‘’KEŞKE’’ düşüncelerine götürebilir. Burada asıl olanın kendimizin BELİRSİZLİKLER ile yaşayabilmemizin asıl gücümüz olduğunu fark edebilmektir. Ve son olarak ‘’Hiçlikten umut kırıntıları yaratabilme’’ ÇARESİZLİĞİ eritir. Bu yüzden ‘’ASLA ve ‘’HİÇ OLMAZ’’ ile başlayan cümlelere tekrar geri dönüp bakmakta faydavar…