İnsanın zaman zaman kendini aşağılanmış hissettiği olur. Herkesin yaşayabileceği bir durumdur bu belki de. Belki yanlış anlamalar neden olur bu duruma, belki de kasıtlıdır aşağılanmış hissettiğiniz anlar.
Aslında bu hafta yazımın konusu, tertemiz kalpli çocuklarla ilgiliydi. Yazarken kendimi çok da iyi hissetmiştim. Ama üst üste yaşanan, en hafif deyimiyle "Kaş yaparken göz çıkarma" vakaları konuyu değiştirmeye zorunlu hissettirdi. Çünkü hem kendimin, hem turizm emekçilerinin, hem de yüce milletimizin aşağılandığını düşündüm. Bu bireysel aşağılanmadan çok daha ağır geldi, çok kötü hissettirdi.
Birincisi Dışişleri bakanının ülkeye turist davet ederken kurduğu cümle. "Turistin göreceği herkes aşılanacak." İyimser gözle bakarsak, bunda ne var, turizm çalışanları aşılanacak işte, hem turizm gelirleri ülke ekonomisi için önemli, anlamı yükleyebiliriz. Belki de tam da öyle düşünmeye kendimizi zorlarken, yaptığı hatayı farkeden ya da eleştirilere cevap verme gereği duyan sayın bakan, "Turist dedikse sadece yabancı turistleri mi kastettik, bunun yerlisi de var." cümlesini de kurmasın mı?
Dışişleri bakanının bu cümlelerinin (aslında gaflarının) yankıları devam ederken, ciddi tepkiler de gösterildi. Kara mizah olarak algılandı. Hatta şakayla karışık, "Kimin aşılı olduğunu turistler nasıl anlayacak?" soruları soruldu. Sorulmaz olaydı.
Bu şakayla karışık sorular dışişlerinden sorunlu (pardon sorumlu) bakana sorulmuş, ondan bir cevap beklerken, turizm bakanlığının işgüzar reklamcıları duymuş soruları. Duymaz olaymış. Bir reklam videosu hazırlamışlar. "Keyfine bak, aşılandım" yazılı bir maske. Hem de sarı, hem de gülen surat...
Gelen tepkiler üzerine video siteden silinmiş. Ama artık ne önemi var ki? Testinin çatlağından içindeki sızmış bir kere.
Bir de bölüm bölüm servis edilen videolar var. "Bizim mafya" iken, "oluk oluk kan dökeceğim" dediğinde sessiz kalınan, hatta koruma tahsis edilen kişinin "suç örgütü lideri" olduğu yeni anlaşılmış.
İnanın bana bu yazıyı yazmak hiç de kolay olmadı. İnanıyorum ki insanımız bir taraftan corona illetiyle uğraşırken, bir taraftan ekmeğinin derdine düşmüşken bile bu kadar kötü hissetmemişti. Ama bu kadar kısa sürede, bu kadar yönetememe örneği fazla geldi. Yönetememeyi geçtim, en azından bizi aşağılamayın artık.
Yazının başlığı "Kaş yaparken göz çıkarmak" oldu. Aslında "Bu maske olmadı, küpe takın" olabilirdi. Ama artık şakayı, hatta kara mizahı aştı yaşananlar. Çok üzgünüm, çok kızgınım, çok kırgınım...