NELER OLUYOR?

DARBE girişimi sonrasında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma devam ediyor. Bugüne kadar ‘darbeye karışmak’ suçundan hakkında adli ve idari işlem yapılan kişi sayısı 2 bin 980'e ulaştı. Gözaltına alınanlar için karakollarda yer kalmadığından, şüphelilerin bir bölümü Aksu ve Serik’e bile gönderildi. Anlayacağınız, soruşturmanın boyutu, hem fiziki açıdan bu kadar geniş, hem de içerik açısından çok kapsamlı...

Öncelikle, Antalya Valiliği Olağanüstü Hal Bürosu’nun yaptığı çarpıcı açıklamaya değinmek istiyorum. Operasyonların ‘Kozmik Oda’sı olarak nitelendirebileceğimiz bu büro, Antalya’nın 19 ilçesinin belediyelerine birer yazı gönderdi. Yazıda, aşağı yukarı şöyle bir ifade vardı: “Belediyenizde çalışanlar arasında FETÖ üyesi veya sempatizanı var mı?” Takdir edersiniz, belediye başkanları personelin özel hayatını çok detaylı bilemedikleri için bu yazıya bütün başkanlar ‘Yok’ diye cevap verdi.

Olağanüstü Hal Bürosu bunun üzerine çok daha kapsamlı bir yazı iletti belediyelere: “Belediyenizde çalışan personel arasında FETÖ’yle bağlantılı okullarda çocuğu okuyan var mı, Bank Asya ile irtibatlı olanlar kimler...?” Bunun gibi sorular yer alıyordu yeni yazıda. Valilikteki büro, belediyelerden topladığı en son yanıtları bir çizelgeye dönüştürüp basına dağıttı. Bu çizelge haliyle bize de ulaştı.

16 Ağustos tarihli bu çizelgeye baktığımızda; Aksu Belediyesi’nin yanı sıra Akseki, Elmalı, Finike, Gazipaşa, Gündoğmuş, İbradı, Konyaaltı, Korkuteli belediyelerinin “Bizde FETÖ’cü yok” yanıtı verdiğini görmekteyiz. Diğer belediyelerden de 2’şer 3’er kişinin isimleri bildirildi. Antalya Valisi Münir Karaloğlu, bu sonuç karşısında pek memnun olmadı ve belediye başkanlarının, soruşturmanın daha sağlıklı yürümesi açısından konuya biraz daha duyarlı olmalarını istedi. Hatta, belediye başkanlarına, “Sizi mi sorguya alalım?” şeklinde tepkisini dile getirdiği, basında ortaya atılan iddialar arasında yer aldı.

Şimdi biz gelelim, olayın Aksu cephesine yansımasına... Olağanüstü Hal Bürosu’nun basına dağıttığı çizelgenin 16 Ağustos tarihli olduğunu belirtmiştik yukarıda. Bundan tam bir gün sonra, yani 17 Ağustos’ta Aksu’da garip bir hareketlilik yaşandı. Yetkili hiç kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Sonunda olayın ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Aksu Belediye Meclisi’nin Ak Parti’li üyesi Ferit Özçelik’in evine polisler gelmişti. Özçelik’in o sırada Korkuteli’de olduğunu öğrenen polisler, gerekli aramayı yapıp tutanak tuttuktan sonra evden ayrıldılar. Ailesi tarafından konuyla ilgili bilgi sahibi yapılan Ferit Özçelik de daha sonra ilgili makamlara giderek hakkındaki yasal işlemin yapılmasını sağladı. Özçelik, bu yazı kaleme alındığında henüz gözaltında bulunuyordu. Umarız, aklanır ve tekrar görevinin başına döner.

Bizim asıl merak ettiğimiz ve okurlarımızın da dikkatini çekmek istediğimiz durum şu: İlçemizin Kaymakamı Süleyman Erdoğan FETÖ ile bağlantısı olduğu iddiasıyla gözaltına alınıyor. 40’ın üzerinde öğretmenin meslekle ilişkisi kesiliyor. Aksu Fen Lisesi öğretmenlerinden olan Hasan Gündoğdu için bazı işadamları tarafından “Örgütün Aksu İmamı” diye iddialar ortaya atılıyor ve bu kişinin darbeden kısa süre önce Almanya’ya gittiği ve bir daha dönmediği ortaya çıkıyor.

Bütün bu yaşananlar, fırtına öncesi sessizlik mi? Antalya merkezde ve ilçelerde önümüzdeki günler için beklenen asıl büyük operasyon Aksu’yu da kapsayacak mı? Sorular... Sorular... Sorular? Bütün bunların yanıtlarını önümüzdeki günlerde alacağız. Dileğimiz, kurunun yanında yaşın da yanmamasıdır. Mesela, bizim kulağımıza gelen bir bilgi, Aksu’da açığa alınan bir bayan öğretmenin ailesinin aslında FETÖ’yle uzaktan yakından ilgisinin bulunmadığı şeklinde. Bu bayan öğretmen, yakın bir arkadaşının ricasını kıramamış ve örgütle bağlantısı olduğu söylenen Aktif Eğitim Sen’e üye olmuş. Bu yüzden açığa alınmış ve şimdi de kendisini aklamaya çalışıyormuş. Bu türden örneklerin bir daha yaşanmamasını ve Ferit Özçelik’in de aklanıp ailesine kavuşmasını, işinin başına dönmesini ümit ediyoruz.