Sen Gülünce

Bazen bir sözcük, bazen bir soru takılır aklınıza. Neden takıldı, nerden geldi bilemezsiniz. Bilmenizin de önemi yoktur zaten. Sadece hissedersiniz. Sorunuzun yanıtını bulmaya ise paha biçilemez.

Benim de kafama takılan bir soru vardı uzun zamandır. Bir türlü yanıtını bulamadığım. Soru ne miydi? "Beni en çok mutlu eden şey nedir?"

 Farkındayım zor bir soru. O yüzden belki de yanıtını uzun yıllar aradım, emin olmak istedim. Ama kendimi dinlemeyi de bırakmadım hiç. Umudumu da yitirmedim. Çünkü sorunun yanıtını bulursanız, mutlu da olacaksınız. Bir gün dedim, elbet olacak.

Sanırım beklenen o gün geldi. Fark ettim ki, bir başka insanı gülümsetebiliyor, göz bebeklerindeki ışıltıyı görüyor ya da hissediyorsam, gözlerinin içini güldürebiliyorsam eğer, ılık bir şeyler akıyor içimde ya da esiyor ılık ılık. Bu sanırım mutluluk hormonunun etkisi.

Fark ettim ki bu ışıltıyı daha çok çocukların (kuzularımın) gözünde oluşturabiliyorum. O anda benim gözümde de aynı ışıltının olduğundan şüphem de yok. Bir cümle kopuyor mavi köşemden. Seni seviyorum kuzuummm. Biliyorum ki çocukların güldüğü yerde başlar hayat ve gülmek bulaşıcı bir eylemdir.

Eminim sizler de en sevdiklerinizin göz bebeğinde bu ışıltıyı görmenin mutluluğunu yaşamışsınızdır. Belki fark etmeyenler olabilir, ama mutlaka o an yaşanmıştır. En sevdiklerinizin göz bebeğini hayal edin şu an...

Belki bir çocuk, anne, kardeş, eş, belki de sevgili... Göz bebeklerine dikin gözlerinizi. Ve o özel köşenizden, yüreğinizden kopan cümleyi kurun. Ben seni çok seviyorum... Sen gülünce, her şey çok daha güzel.

Fark ettim ki aslında kendim için yapıyorum bunu. Çünkü kendim de çok mutlu oluyorum. E mutlu olmaktan başka ne istenebilir ki...

*Kadın cinayetlerinin ve çocuk istismarının son bulması için neler yapılabilir diye düşünürken, iki şarkı geldi aklıma Edip Akbayram "Kıymayın Efendiler" ve Moğollar "Bişey Yapmalı" Evet kesinlikle bir şeyler yapmalı. Henüz çok olmadan.