“Düğünde, cenazede, mevlitte siyaset konuşulur mu?”, konuşulur. Toplum olarak her ortamda üç beş kişi bir araya geldiğimizde siyaset konuşuruz. Bizim ki de öyle oldu.
Pazar günü İYİ Parti Antalya Yönetim Kurulu Üyesi Emine Sarıtekeli Atılmış, geçtiğimiz ay rahmeti rahmana kavuşan eşi Mustafa Atılmış için, bir mevlit organizasyonu gerçekleştirdi. Siyaset ve iş dünyasında birçok kişinin katıldığı mevlide ben de davetliyim.
Biraz erken gittim. Hem rahmetli Mustafa, hem de eşi Emine Hanımla geçmişe dayanan bir dostluğumuz vardı.
Zaman geçtikçe gelenler oldu. Hem Antalya siyasetinden, hem de Aksu siyaset dünyasından çok sayıda gelenler oldu. Ayaküstü sohbetler ettik. Sonra boş bir masa bulduk ve aynı masada DSP Büyükşehir Meclis Üyesi Mehmet Akif Ordu, İYİ Partili Musa Ertugan, AK Parti Aksu İlçe Başkanı Tevfik Fuat Cebeci, Yurtpınar eski Belde Belediye Başkanı Ali Akçan ve İYİ Partili Recep Basak ile beraberdik.
Arka masada da CHP’li Meclis Üyesi Selahattin Öz ile beraber CHP Aksu İlçe yöneticileri. Yan masadaysa, yine Aksu’dan AK Parti Meclis Üyesi Emin Bal, Aksu Belediyespor Kulübü Başkanı Mehmet Selvi ile yardımcısı Arif Tatar ve Havaalanı Taksi Durak Başkanı Sebahattin Küçükbaşkan. Yine ön masada Antalya siyasetinden başka isimler. Haliyle bu kadar siyasetçi bolluğunda, isteseniz de istemeseniz de, laf dönüp dolaşıp siyasete geliyor.
Lafı lafı açarken, geçen hafta Aksu Belediye Meclisi’nde, Yurtpınar Mahallesi’nde belediye ukdesinde yapılacak akaryakıt istasyonuyla ilgili Başkan Şahin ile İYİ Partili Meclis üyeleri arasında yaşanan tartışamaya geldi. Kimisi Aksu Başkan Şahin’i haklı bulurken, kimisi de İYİ Parti grubunu haklı buldu. Gerçi bu tür tartışmaların hiç birinde birileri yüzde yüz haklı çıkmaz. Kimisi taraf olduğundan dolayı, tarafını destekler. Kimisi de ne şiş yansın, ne de kebap yansın misali ortadan konuşur. Yani anlayacağınız, doğruları ifade edenler, taraftarlar tarafından sevilmez. Çünkü söyleyeceğiniz doğrular, taraf olan kişinin hoşuna gitmez ve hemen size yandaş yakıştırmasını yapıştırırlar. Gerçi neye göre yandaş olursunuz, o da tartışılacak bir mevzu.
Bizi, bu derin ve içinden çıkılmaz ruh halinden, bize doğru gelen ve önceki dönem DSP’den Aksu Belediye Başkan Adayı olan eski Belediye Başkanı İsa Yıldırım sıyırdı. Yıldırım bize selam vermesiyle beraber, arka masada oturan CHP’lilerin yanına giderek oturdu. Bu arada Yıldırım, zaman erken olmasına rağmen, geçtiğimiz günlerde önümüzde ki dönem gerçekleşecek yerel seçimlerde, CHP’den aday adayı olacağını deklare etmişti. İşte bundan dolayıdır ki, İsa Yıldırım’ım bizi es geçerek CHP’lilerin masasına oturması, masamızda “Yıldırım adaylığı garantilemek için bizi es geçti” yorumuna neden oldu.
Gerçi geçmiş dönemde CHP Genel Merkezi Yıldırım’ı aday olarak kamuoyuna deklare etmiş ve hemen akabinde aynı Genel Merkez el çektirmişti. Bu arada Yıldırım’ın CHP’nin kapısını 3’üncü zorlayışı. İki dönemdir CHP’den umduğunu bulamayan Yıldırım, bu dönem hedefe ulaşıp, ulaşmayacağını da zaman gösterecek. Gerçek bu kadar net iken, CHP Aksu yöneticilerinin bu konuda vereceği karar, Genel Merkezi ne kadar bağlar, o da ayrı bir tartışma konusu.
Sonrası İYİ Parti ve CHP’nin Aksu siyasetçileri bir araya geldi. Farklı siyasi konular gündeme geldi. Mümkün olduğu kadar tartışmalardan uzak kalmayı tercih ettim ve dinlemeyle yetindim. Bir ara baktım ki, şaka ile karışık Yıldırım’ın adı İYİ Parti’yle anılıyor. “Hayırdır başkan İYİ Parti’mi, CHP mi?” sorusunu sordum. O da, “Bizim düşüncemizi dinleyen yok ki. O yüzden bizim partimiz çok” cevabını verdi. Ve sonrası ağzında ki baklayı çıkardı. “Bana adaylık verilmemesi halinde, muhalefet cenahında Ramazan Özen ve Durmuş Ali Arslan dışında, kime adaylık verilirse, desteklerim. Ama bu iki ismin her zaman karşısında olurum” dedi.
İşte bu ve buna benzer bir çok şeyi konuştuk.
Demem o ki siyaset yer ve zaman tanımıyor. Tüm hızıyla bütün mecralarda yerini alıyor. Hayırlısı diyelim…