Geçen hafta Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin yardımcılarını ve birim müdürlerini yanına alarak, Anadolu Park’ta bir basın toplantısı düzenledi. Bizlerde davete icabet ettik. Ama sonrası kendimizi adeta bir savaşta bulduk. Tek suçumuz, bu ülkenin bir hukuk devleti olduğunu ve kentin yöneticilerinin yasalara uygun bir yol izlemesi gerektiğini ifade etmemizdi.
Durduk yerde de bu söylemi ifade etmedik. Ne olduysa, Sayın Başkanın yaptığı hukuk dışı yanlışlıkları örtbas etme adına, demagojiğe girerek, uygulamada yasaları adeta hiçe sayarcasına bir tavır ve söylemde bulunması sonucu, “yöneticilerin yasalara uygun bir yol izlemesi” gerektiğini ifade etmemizle oldu.
İşte bu gerçek Kemerağzı Pazar yeri ihalesinde, Asfalt ihalesinde yargıyla karşı karşıya kalan, Galericiler sitesinde belediyenin adı kullanılarak, başkan yardımcısı Yusuf Koçyiğit’in adının imzasının karıştığı iddia edilerek ortaya atılan ve kendilerinin de “Bu evrak sahtedir” demelerine rağmen, bir türlü suç duyurusunda bulunmayan, kamuoyunda yönetim kadrosunda birçok yolsuzluk ve şaibe iddialarının konuşulduğu Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin’i kızdırdı ve tanınmayacak bir moda soktu.
Hakaretler diz boyu. Nezaket sıfır. Bizler yasalardan bahsederken, verilen yanıt: “ Hizmetlerimize engel olmak isteyen kişiler senin kafa yapısı gibi, hemen “Kanun mu değil mi” demeye başlarlar.
Evet, sayın başkan yoksa siz kanunların size tanıdığı yetki sonucu başkan olmadınız mı? Yasaları tanımadan mı o koltuğa oturdunuz? Şiddet mi uyguladınız o makama oturmak için? Lütfen sorumluluklarınızı bilin. Siz bir kentin belediye başkanısınız. O başkanlık yetkisini de, sizin tanımadığınız yasalar verdi. Sizin öncelikli görevleriniz başında, yasalara uygun bir şekilde kentin kanayan yaralarına çözüm üretmek.
Evet, bu kentin malum başlıca sorunları mevcut. Ama siz bu sorunları bilerek aday oldunuz ve yetki istediniz haktan. Toplantıda bahsettiğiniz gibi, sorumluluk alan yetkililerin, sorumluluklarını yerine getirmesi getiriyor. Sorumluluklarınız arasında yasaları yok saymak olmamalı. Belki bu gerçekten haberiniz yoktur. Ama hiç şüphesiz Belediyenin hukukçuları vardır. Allah aşkına onlara bir sorun, görevleriniz arasında yasaları yok sayma diye bir ibare var mı?
Kaldı ki öfke patlaması yasadığınız o toplantıda, Kemerağzı- Kundu Pazar yeriyle ilgili yargının verdiği kararlarının neden uygulanmadığını sorduk. İki ayrı mahkemeden yürütmenin durdurulması kararı çıkmış. Hatta itiraz yolu kapalı kalmak kaydıyla. Yine o malum Pazar yeriyle ilgili hakkınızda görevi kötüye kullanmanızdan dolayı, suç duyurusunda bulunulmuş. Orada silahlar konuşulmuş. Sizinle ilgili maddi ve manevi tazminat davaları açılmış. Bilindiği üzere bir iş yeri açıldığında İtfaiye Daire Başkanlığından bir görüş alınır. Siz hiç itfaiye görüşü raporuna baktınız mı? O raporda hangi olumlu bir cümle var. Kaldı ki, Partinizin İl Başkanı, milletvekilleri, Bakanı ve kısacası hiçbir yöneticisi bu sürece sıcak bakmazken sizi hala neyin ısrarındasınız? 10 bini gecik nüfusu olan Pınarlı mahallesinde Ramazan ayında düzenlenen iftar yemeğine ayaküstü katılıp, sonrası o malum yerin düzenlediği iftar yemeğine katılmanızı cazip hale getiren nedir? O yemeğe sözde, Dış İşleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu, milletvekilleri, İl başkanı “katılacaktı” şeklinde duyuru yapılmasına rağmen, sizden başka kim katıldı, Sayın Başkan? Yasaların verdiği karaları uygulamayacak kadar sizi buraya bağlayan sevgi, neyin sevgisi başkan.
Hizmet bunun neresinde? Asfalt ihalesinde olduğu gibi mi? Hizmet dediğiniz, kamuyu zarara uğratmak mıdır?
Hizmet dediğiniz bir çantacının sizin adınızı kullanarak gidip bir iş adamını tehdit etmesi midir?
O iş adamının makamınıza gelip, bunu size söylediğinde, sizin de, “Korkunuz nedir?” şeklinde verdiğiniz cevap mıdır?
Hizmet dediğiniz olay, Galericiler sitesiyle ilgili ortada belediyenin adı ve başkan yardımcısının adı kullanılarak dolaşan ve sizin de bilginizin olduğu, “Sahte” dediğiniz evrakla ilgili suç duyurusunda bulunmamak mıdır?
Evet Sayın Başkan, toplantıda da ifade ettiğim gibi, sizinle gerçekten tartışmaya girmek istemiyorum. Bunları düşündükçe sorularımıza neden öfkeyle yanıt verdiğinizi anlıyorum. Oysaki alışık olmanız lazımdı. Neredeyse 5 senedir bu kentin belediye başkanısınız. Uzun süredir bu mesleği icra ediyoruz. Siyasi arenadan birçok kişiyle bu anlamda sorular sorduk. Ve hiç biri sizin gibi öfke patlaması yaşamadı.
Masumane sorulan bir soruya bile “ Sen ve senin gibiler” ifadesini kullandınız. Belediye Başkanlığı sürecinizde İlçe Başkanı Durmuş Kaan Şahin ile bir güne bir gün, sizi ve onu, karşı karşıya getirecek bir habere imza atmadık. Ama bunu yapan insanlar oldu. Siz kalkıp bizi suçluyorsunuz.
Biz sizin adınızı kullanarak, hiçbir iş adamına tehdit etmedik. Hatta adınız kullanarak, o çantacının başkalarını tehdit etmesini hoş görüyle karşıladınız. Ama yanlışlarınız örtbas etmek için bizi orada şamar oğlanına çevirmeye çalıştınız. Sanki meydan savaşına gelmişiz gibi bir izlenim oluşturmaya çalıştınız.
Siz bir toplantı gerçekleştirdiniz. Davet ettiniz. Size duyduğumuz saygıdan dolayı davetinize icabet ettik. Bu toplantının adı basın toplantısıysa, soru sormak bizim, cevap vermek sizin hakkınız. O gün orada sorduğumuz soruların hiç birine net bir şekilde cevap vermediniz. Demagoji yaptınız. O toplantıda yanınızda oturan Yusuf Koçyiğit, adının karıştığı belge ile ilgili suç duyurusunda bulunacağını ifade etmişti. Bizde suç duyurusnda bulunup bulunmadığını sorduk.
Evrak sahte diyorsunuz. Sahte ise suç duyurusun da bulunmak siz en doğal hakkınız. Bu kadar açık net verilmesi gereken cevaplar varken, kamuoyunda birilerinin ortaya koyduğu çatışmayı, sanki biz ortaya koymuşuz gibi, bize yansıtmaya çalışıyorsunuz. Ben yine de söylüyorum ne pazaryerinde, nede Galericiler sitesinde, yaptığımız hiçbir haber, rüya âlemine dalınarak yapılmadı. Bunların hepsi belgeli.
Şimdi sorarım size, sizin sekiz meclis üyeniz, almış olduğunuz kararlara tepki koyarak, meclis oturumunuza katılmadı. Bu başlı başına haberdir. Bunu yazmanın neresi yalan. Bu meclis üyeleri sizin ekip arkadaşım dediğiniz kişilerdi. Burada bir yanlışlık yok mu? Ya sizde var. Ya da meclis üyelerinde. Neden yetkili kurumlar bu sorunlarla ilgili çözüm oluşturmuyorlar?
Bunun sorumlusu biz miyiz?
Biz mi 8 meclis üyesine “katılmayın” dedik? Biz mi sahte dediğiniz evrakı oluşturduk? Biz mi gittik adaleti sağlayan Mahkeme Başkanlarına Pazar yeri ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı verin dedik?
Biz yasalardan hukuktan bahsediyoruz. Siz kalkmış demagoji yaparak, her yanlışlığınızın sorumlusu biz olarak lanse etmeye çalışıyorsunuz. Sayın başkan bizim sizinle demagojiye girme niyetimiz yok . Biz diyoruz ki, hukuk devletinde yaşıyoruz. Ortada mahkeme kararları var. Sahtekarlıklar var, iddialar var. Sizin görevinizde bu yasaları uygulamak, sahtekarlıklara engel olmak.
Kundu esnafı 6 Yıl Önce
Halil şahin cebinden başka birşey düşünmeyen biridir