Son günlerde öfkemiz büyük, yüreğimiz acıyor. Yazım yüreği acımayanlara, acısa da sessiz kalanlaradır. Lafı eveleyip gevelemeyi beceremem. Ne söyleyeceksem açık açık muhattabına söylemeyi hep doğru buldum. O nedenle şimdi de direk konuya girmek isterim.
Bir zamanlar bir FETÖ vardı. Ama kendince "dindar" ama gerçekte dinci olanlar ona Hocaefendi derdi. Ben ve benim gibi düşünenler eleştirdiğimizde dinsizlikle, imansızlıkla suçlanırdık. Nereden mi biliyorum? Bizzat suçlandım. Gel zaman git zaman bu "Hocaefendi" nin FETÖ olduğu anlaşıldı. Haklı çıkmak insanı her zaman mutlu etmez. Çünkü değerlerimizden çok şey kaybettik. Ama dinciler masumdu. Çünkü kandırılmışlardı.
Sonra yine bir dinci vakıf yurdunda erkek çocukların istismarına tanık olduk. Ne acıdır ki, aileden sorumlu bakan (sadece bakıyordu, görmüyordu) "bir kereden bişey olmaz" cümlesini kullanabildi. Kimbilir kendilerinin çıkarları öyle gerektiriyordu. Zamanında FETÖ'yü överek yer edinen, sonra söverek yerinde kalmaya çalışan "dindar" dincilerin ya yüreği acımadı, ya da sessiz kalmak çıkarları gereğiydi. Sessiz kaldılar.
Yine bir çocuk istismarı rezaletinde, adaletten sorumlu sadece bakan, "Küçüğün de rızası vardı." dedi. Yine sessizlik.
Şimdi gündemde yine bir cemaate bağlı dinci vakfın dinci başkanının henüz altı yaşındayken kendi öz kızını yirmi dokuz yaşında başka bir dinci ile nikahladığı, çocuğun yıllarca istismara uğradığı haberleriyle çalkalanıyor ortalık. İğrençlik diz boyu, pislik saçıyorlar geçtikleri yerlere. İnsanın yüreği acıyor, sussanız olmuyor, söyleseniz duymuyorlar. Ama susmayacağız. Size iğrençsiniz, pisliksiniz, asalaksınız demeye devam edeceğiz.
Yüreği acımayan yüreksizler, sesini çıkaramayan yüreksizler, sizin inancınızı sorgulayamam. İnanç insanın yüreğindedir. İnandığınız gibi, inandırıldığınız gibi, kandırıldığınız gibi, ya da çıkarınıza geldiği gibi davranıyor olabilirsiniz. Ben de inandığım gibi, düşündüğüm gibi yazıyorum. Ama insanlığınızı, ahlakınızı sorgular, ahlaksız, insansı olduğunuzu söyleyebilirim.
Ama siz belki de yine masumu oynar, kandırıldığınızı iddia ederek sıyrılırsınız. Aaa bir dakika, yoksa kandırılan siz değil de bizler miyiz?
Sibel B. 2 Yıl Önce
Dünya bu iğrenç zihinlerden temizlenmeli, o nedenle herkes önce kendi evinin önünü süpürür gibi bu din sömürücü, Kara zihinleri silmeli. Toplum olarak sessiz kaldıkça bunlar daha çok meydanı boş buluyor. Yüreğiniz dert görmesin, kaleminize sağlık
Sezai Düz 2 Yıl Önce
Çok haklısınız, çok teşekkür ederim Sibel B.