29 Ekim 1923'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda, sadece bir devletin değil, bir milletin de yeniden doğduğu ilan edilmişti. Bu, Türk devletinin modern dünyada hak ettiği yeri alma yönündeki en açık girişimiydi. Bir asırdan fazla süren bu süreçte Cumhuriyetimiz, çeşitli zorluklara rağmen güçlü bir şekilde ayakta kalmış ve gelişmeye devam etmiştir.
Bugün Cumhuriyetimizin 101. yılında geçmişten aldığımız güçle geleceğe umutla bakıyoruz. Bu 101 yıl sadece tarihi gelişmelerle değil aynı zamanda değişim ve yeniliklerle de dolu geçti. Atatürk'ün "Büyük eserim" dediği Cumhuriyet, demokrasinin, insan haklarının ve hukukun üstünlüğünün vaadi olmaya devam ediyor. Ekonomiden eğitime, bilimden sanata kadar her alanda büyük atılımlar yapıldı ve dünyaya bağlı bir Türkiye inşa edildi.
Ancak Cumhuriyetimizin 101. yılı sadece geçmiş başarıların anıldığı bir gün değil, aynı zamanda geleceğe yönelik hedeflerimizin yeniden düşünülmesi açısından da bir dönüm noktası olmalıdır. Eğitim, teknoloji ve bilimde daha derine inen; sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması; Kadın haklarını, demokrasiyi ve sosyal adaleti tam olarak tesis etmek için çok çalışmak bu yönde önemli atılacak adımlardır.
Cumhuriyetimizin yükselişi ve kazanımları gelecek nesillere bırakılacak en değerli mirastır. Bu mirası korumak ve ileriye taşımak bizim için büyük bir sorumluluktur. Daha aydınlık, daha özgür, daha güçlü bir Türkiye'yi inşa etmek için 101. yılımızın coşkusunu hep birlikte geleceğe taşımalıyız. Atatürk'ün "çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma" hedefi bugün yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.
Cumhuriyetimizin 101 yılı kutlu olsun!