Sanal Alemde ki Mutluluklar
Teknolojik bir dünya da sanal alem dostları oluşturmuşuz.
Her halimizi özelimizi, tüzelimizi bu pencereden yansıtabiliyoruz çok şükür.
Olmazsa ne yapardık bilemiyorum.
Öyle ki mahrem kavramlarımızı bir tarafa bırakmış; yediğimiz, içtiğimiz, gezdiğimiz herkesi ve her şeyi paylaşır olmuşumuz.
Sırf fotoğraf çekip paylaşmak için mi yapıyoruz bunları bilemedim.
Meğer ne çok paylaşmayı severmişiz biz. Meğer ne sosyal insanlarmışız.
Oysa gerçek alemde herkes asık suratlı.
Teknolojik dünyadan “herkese kocaman Günaydınnnnn.” Yada “Gününüz güzel geçsin” dileklerinde bulunurken sokağa çıktığımızda kimse kaşını kaldırmıyor.
Sanal dünyayı kalkan etmişiz, gerçek dünyada sudan çıkmış balık.
Bayram tebriklerimiz, doğum günlerimiz, vefat haberlerimizi yaşamla ilgili her şeyi sanal alemde o kadar derin yaşıyoruz ki gerçek yaşantımıza bir şey kalmıyor.
Gerçek yaşamda tükenmişlik, bitmişlik hallerimiz içler acısı.
Sanal dostlarımız binleri aşarken, gerçek yaşamda gönül kapısını çalabileceğimiz kimse yok.
Sanal alemde herkesi ve her şeyi beğenirken, gerçek alemde selam vermeye imtina ediyoruz.
Neyiz biz? Kimiz? Ne oldu bize?
Gerçekten herkes bu kadar mı mutlu sanal dünyada? Adı üzerinde ”sanal” olan bu mutluluğa bu kadar mı ihtiyacımız var? Gerçek dünyamızın mutluluklarını bir köşeye atıp, başkalarının hayatlarına imrenecek kadar mı üstelik?
Selfie çubukları ile tatilini zindan eden insanları hiç söylemeyeyim. Çok trajik komik bir durum.
Etrafta insanlar uçlarında telefonları bağlı çubuklarla geziyorlar. Bu durum aslında onlar içinde ıstırap olmalı.
Mutluluklarımızı gerçek alemde paylaşabilsek, birbirimizin mutluluğuyla mutlu olsak, acılarımızı gerçek paylaşımlarla hafifletsek daha insanca olmaz mı?
Ne sanal alemde ki gibi olabiliyoruz, ne gerçek hayatta ki gibi. İkisinin arasına sıkışmış kalmışız. Hangisinde yaşamdayız bilemiyoruz.
Teknolojinin nimetlerini teknolojik kullanmak yerine duygularımızla mı karıştırdık?
Hatırlar mısınız, kredi kartlarının kullanıma sunulmasını? Ekonomik yaşantımıza büyük kolaylıklar sağlanması için gayet masumane görünen bu kartları önce bozuk para gibi harcadık. Ardından gelirimizin çok üstünde birden fazlasına sahip olduk. Derken ipin ucu kaçtı. Sonra krediler çekilip borçlar ve faizler kapatılmaya çalışıldı ve iptaller. Sonunda cepte ki paraya göre harcama.
Farkında olmadan masumane her şeyimizi paylaşıyoruz sanal alemde. Çocuklarımızın her halini, aile yaşantılarımızı öyle ki özelimizi gözler önüne sererek. Paylaşılmaması gereken her şeyi belki de. Sonrası ne olur bilemem ama umarım hüsran olmaz.
Paylaş