Güney Haberci - Antalya'nın Bir Numaralı Haber Portalı
2014-12-01 17:30:03

YENİ TÜRKİYE

Hilal KARA

01 Aralık 2014, 17:30

Son yıllarda Amerikan yapımı filmlerde ısrarla ve üstüne basa basa ‘Yeni Dünya’ mesajı veriliyor. Bence bu çok önemli bir mesaj, bu mesajı iyi algılayabilmek gerekiyor. Filmlerin konusu ve senaryosu itibariyle kitlelere en iyi ulaşma yolu olduğunu hepimiz biliyoruz. Sinemada gösterime giren filmlerin, izleyici kitlesinin gençler ve orta yaş kesimi olduğunu da biliyoruz. ‘Yeni Dünya’ mesajının bu kesimin zihinlerin de yer etmesinin kime ne yararı olacak? İşte onu bilemiyoruz. ‘Yeni Dünya’ çok iddialı bir söylem, hemen akıllara neresi bu yeni dünya? Bu dünyanın dışında bir yer mi? Mevcut dünyanın suyu mu çıktı? Yada yeni dünya ile anlatılmak istenen nedir? Bunlar yanıtsız sorular. Teknoloji sayesinde dünyada keşfedilmedik yer kalmadı oysa ki.

‘Yeni Dünya’ mesajında dünya yüzünde ayak basılmadık yerler değil, mevcut, insanların yaşadığı ama kaynakların bol olduğu yerleri savaşla elde etme konuları işleniyor. Birileri yaşatılmak için diğerleri yok ediliyor.

Sanki bu ‘Yeni Dünya’ biraz, ilk medeniyetlerin kurulduğu, İlk dinlerin yaşandığı, toprağı bol ve verimli, temiz su kaynakları hala var olan, çoğu yeri teknoloji ile henüz tanışmamış kısaca altı üstüne getirilmemiş bakir yerleri mi işaret ediyor bilemedim.

Dünya yüzünde yaşayan her milletin bir zamanlar atalarının yaşadığı, savaştığı, göç ettiği yerler ‘Yeni Dünya’ mı olacak? Kısaca eve dönüş mü başlıyor? Öyle olsa bile o yerler boş kalmamış, üzerinde onca vatan kurulmuş, toplumlar var olmuş, şimdi bu yerleri geri alabilmek için savaş veriyor ‘Yeni Dünyası’ için Amerika. Yoksa durduk yerde neden bu ülkelere savaş açılsın.

Bir zamanlar ‘Rambo’ gibi filmler, Amerika’nın ne kadar güçlü ve yenilmez olduğunu vurgulamak için yapılıyordu. Amerika o kadar güçlü ve büyüktü ki gitmesek te görmesek te zihinlerimizde “Amerika” dev gibiydi, çocukluğumuz da.

Teknolojinin en iyisini ve mükemmelini onlarda görebiliyorduk. Amerikan vatandaşı olmak başlı başına bir ayrıcalıktı. Yine öyle mi bilemiyorum ama bir zamanlar öyleydi.

Hala çok güçlü olma özelliğini koruyan bu devlet ‘Yeni Dünya’sını kurmaya çalışıyor. Bunu yaparken de fazlasıyla can yakıyor. Zihnimizde ki bu büyük güce ne oldu ki şimdi ‘Yeni Dünya’ arayışı içerisinde?

‘Yeni Dünya’ yı izlediklerimden ve okuduklarımdan ancak böyle çözmeye çalışıyorum.

Gelelim ‘Yeni Türkiye’ söylemlerine. Henüz bu konuda yazılmış bir senaryo ve film yok. Nedir bu yeni Türkiye? Harita da nerede yer alıyor?

Bu konuda geçen gün ‘Cumhuriyet ve Yeni Türkiye’ başlıklı bir söyleşiye katıldım. Heyecanla ‘Yeni Türkiye’ ile ilgili bilgilendirme yapılacak diye beklerken, konuyla alakalı olmayan bir sürü şey söylendi. Bu konuda sorular yöneltmemize rağmen cevap alamadık. Orada da ‘Yeni Türkiye’ sadece sözde vardı. İçeriği yoktu.

Peki, nedir bu ’Yeni Türkiye’?

‘Yeni Türkiye’ sadece bir algı mı? Yoksa bir mesaj mı?

 Farkında olmadan ‘Yeni Türkiye’ sözünü benimsedik bile. Öyle ki ‘Yeni Türkiye’ de şunlar olacak bunlar olmayacak gibi söylentilere başladık bile, kendimizce ironiler yapıyoruz.

Yeni Türkiye ile ilgili politikacılardan bir şeyler almaya, anlamaya çalışıyoruz.

‘Yeni Türkiye’nin hepimize iyi anlatılması gerektiğini düşünüyorum. Kulağa hoş gelen bu ‘Yeni Türkiye’ içeriğinin de paylaşılması gerektiğini düşünüyorum. Üstelik bu konuda yayınlanmış kitaplar var, hangisi doğru bilgiler içeriyor bilemiyoruz. ‘Yeni Türkiye’ içerisinde bu ülkede yaşayan kişiler olarak ne yapmamız gerektiğini bilmek istiyoruz.

Saygılarımla,

 

Aydınlanma Tarihi…

İslam peygamberi Hz. Muhammed bin Abdullah'ın (S.A.V.) 622 yılında Mekke'den hicret etmek zorunda kaldığı, Mekke'nin 450 km. kuzeydeki kentin Hicretten önceki adı 'Yesrib'dir. Şehrin ismi hicretten sonra Hz. Muhammed (S.A.V.) tarafından "Medinet'ül Münevvere" (aydınlanmış şehir) olarak değiştirilmiştir.

“Aydınlanma Çağı” Avrupa'da 18. yüzyılda ortaya çıkıp gelişmiş ve "aydınlanma" fikriyle yaygınlaşmıştır.

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.